Sanat, en çok kabul gören anlamıyla yaratıcılığın ve hayal gücünün ifadesi olarak anlaşılır. Tarih boyunca neyin sanat olarak adlandırılacağına dair fikirler sürekli değişkenlik göstermiş, bu geniş anlama zaman içinde değişik sınırlamalar getirilip yeni adlandırmalar oluşturulmuştur .Bu tanımlardan en yaygın kabul göreni sanatın edebiyat resim, müzik, tiyatro, sinema, mimari ve heykel alt türlerinden oluştuğu görüşüdür. Yani akademide sanatın ne olduğuna dair net bir yargıya varamamış peki sanatın alt türlerinden biri olan müziğin tanımı ne? Müzik:, bir doğa olayıdır. Müzik, bu doğal ve etkin olaydan bilinçli bir çalışma ve emek ile sanat yapıtı yaratmaktır, bilimsel temele oturtmaktır. Bütün müzik türleri için ana öğeler ritim, tonalite, dinamik ve ses rengi olarak belirtilir. Bu önemli elemanlardan anlaşılacağı gibi müzik yalnız insanın içinden yansıyan duygularla değil, bilgi ve anlayışla yaratılabilir. Müziğin bilgisine olan görüşümüz, bir sanat olayını anlamamızı da sağlar. Ritim, tonalite, dinamik ve ses renginden hiçbiri, müzikte tek başına yer almaz ancak birlikte müziksel bir bütünlük yaratırlar. Değişik müzik türlerinde farklı oranlarda ağırlık taşıyabilirler. Müzik teorisi, müzik sanatını gerçekleştiren belirli kavram ve sistemlerin bir araya gelmesinden oluşur
Bütün müzik türleri için ana öğeler ritim, tonalite, dinamik ve ses rengi olarak belirtirler.Yani bu “anlamsız” şarkı furyasının sanat olup olmadığını bu türe yıkmaktan ziyade şarkıların ritim, tonalite, dinamik ve ses rengi üzerinden değerlendirmeliyiz,
Bu anlamsız şarkı çıkaran insanlar haliyle bu şarkıların prodüksiyonunu kaliteli yapmak mecburiyetinde, çünkü şarkıları öbür türlü dinlenmiyor.
Bu anlamsız şarkıları dinlerseniz, bu şarkıların bir kaç istisna hariç prodüksiyonları diğer şarkılardan çok daha iyi olduğunu fark edebilirsiniz ki yine söylüyorum, bu anlamsız şarkı yapanlar şarkılarını dinlettirip bundan para kazanmaya muhtaçlar bu yüzden bu şarkıların en azından “ bilindik” olanların prodüksiyonları kaliteli.
Bu şarkıların kitlelerce kaliteli bulunmamasının bir diğer sebebiyse, bu müzik türünün Amerikan kültüründen uyarlanmış olması olabilir. Anlamsız sözlerle şarkı oluşturma furyası 2010lu yıllarda Amerika’daki Afro-Amerikalı insanların yapıp popülerleşmesiyle ülkemize gelmiştir. Ancak bu müzik türü Afro-Amerikalı insanların müzik türlerinde kullandığı çete kültürünü içinde barındırıyordu, haliyle bizde de bir çete kültürü olmadığı için bu çete kültürü, sokak kültürüne uyarlandı. Ve biz bu kültüre de eski tür şarkılarımızdan da aşina değiliz. Bu yüzden halkımız bu sokak kültürünü de benimseyemedi, ancak şarkıcılar günümüzde bu kültürden biraz olsa da arındı ama şarkılarının eski namı hala büyük tepkiler toplamasına sebep oluyor.
Ancak bu müzik türü ana akım medyada popülaritesini koruduğu sürece bu müzik türünün sanat olup olmadığı tartışması sonuçlandırılamayacak, akademi daha sanatın tanımını yapamazken, nasıl bir müzik türünün kanat olup olabildiği konusuna kanaat getirebilelim? getirebilesek bile çabalarımız yetersiz kalır, subjektif bir bakış açısıyla kanaat getiririz, Her ne kadar ben fikirlerimi sanatın ve müziğin tanımını baz alarak oluşturmaya çalıştım, ama bu konu hala tartışmaya açık ,ve olmaya da devam edecek.