ANILARIN ŞEHRİ

Anılarımın şehri; anılarımın birleştiği, zamanın ve mekânın iç içe geçtiği özel bir yerdir. “Dünya Şehri” adını verdiğim bu yer, alabildiğine geniş, mavi bir gökyüzünün altında uzanır. Şehrin kalbinde Çocuk Şehri bulunur. Burası, her şeyin bir şekilde kaydedildiği ve olayların iz bırakmadan geçmediği bir yerdir. Şehrin tam ortasında, Saat Kulesi yükselir ancak bu kule, ulusal saat dilimlerinden bağımsızdır. Her saati, farklı olayların hızına göre işler.

Şehri gezerken Koca Tepe adlı bir sokağa varırım. Bu cadde, eski taşlardan yapılmış ve üzeri sarmaşıklarla kaplanmış binalarla doludur. Her bina farklı bir renge boyanmış ve her biri başka bir duyguyu simgeler. Bir yanda sarı renkte eski bir kütüphane, diğer tarafta ise maviye boyanmış bir çaydanlık bulunur. İnsanlar burada oturur, geçmişten hikâyeler paylaşır. Dar sokaklar, her köşede farklı bir sürpriz sunar.

Gölge Parkı adı verilen geniş yeşil alanda yürürken gövdeleri büyük ve kökleri derin ağaçların arasında rüzgârın hışırtısını dinlerim. Bu ses, eski yılların anılarını zihnime getirir. Parktaki her ağacın gövdesi, unutulmaz bir hatırayı temsil eder.

Şehrin en yüksek noktasına ulaşan Efsane Köprüsü, altındaki nehri izlerken zamanı adeta durdurur. İnsanlar köprüden geçerken geçmişten gelen melodiler yankılanır ve şehir, anılarla yeniden hayat bulur.

(Visited 4 times, 1 visits today)