Bir gün doğum günümü kutlarken arkadaşlarım hediye vermeye başlamıştı. En son hediyeyi doğum günüme gelemeyen bir arkadaşım göndermişti.
Kutuyu açmadan önce içindeki şeyin parladığını gördük ama o kadar parlaktı ki kutunun içinden gözüküyordu. Sonra kutuyu açtık ve bir kavanoz olduğunu gördük üstünde de arkadaşın ….. dan geliyor diyordu ama doğum günüme gelemeyen arkadaşım aradı ve özür diledi. Dediği şey, “Özür dilerim hediye alamadım kanka” oldu. Şaşırdık acaba kimden geliyor diye birbirimize sorduk. sonra içini açtığımızda parlak parlak taşlar vardı ve taşların üstünde harfler vardı; altına “Anıların” yazıyordu. Sonra ben taşlardan birini almaya çalışırken bayıldım ve birden köpeğimle olan bir anı yaşadım. Onunla oynuyorduk eğleniyorduk. Kendime gelince o anki gerçek zamana geri döndüm. Arkadaşlarıma, az önce Bulut’la (vefat eden köpeğim) oynadığımızı anlattım.
Arkadaşlarım, “Yine dokun” deyip durdular. Ben de onlara tamam deyip her taşa sıra sıra dokundum ve anılarıma girdim. En sevdiğim köpeğimle olan 3 anıydı. Sonra bütün anıları bitirdikten sonra üstündeki notta “Bulut” ismi yazdı ve altında “Ben seni mutlu etmek istedim ve bunu yolladım.” dedi.