Geçmişimizin içinde sıkışıp kalmak , keşkelerin dünyasında yaşamak mı daha kötü yoksa geleceğe dair hayallere kendimizi kaptırıp , belkilerele yaşamak mı ? Şimdiki zamanın akışından kendini soyutlayan ve başka zamanlarda kaybolan insanlar zamanla kendilerini içten içe yok ederler .
Sait Faik Abasıyanık bunu “Geriye bakmayın, gelecek için de hayal kurmayın. Size ne geçmişi geri verebilirler ne de gelecek hayallerinizi tatmin edebilirler. Göreviniz, ödülünüz, kaderiniz, burada ve şimdidir.” sözüyle çok güzel açıklamıştır .
Geçmişte yaptığımız hatalar onları kabullenene kadar peşimizi bırakmaz ve ne yazık ki geçmişi değiştirmenin hiçbir yolu yoktur, onları kabullenmek hataları unutmak veya hiç olmamış gibi davranmak değildir çünkü bu sadece yaptığımız hataları tekrarlamamıza sebeb olur fakat önümüzde nasıl şekilleneceğini bizim belirlediğimiz koskoca bir hayat var . Gelecekte kim olacağımızı ve daha önemlisi şu an kim olduğumuzu bugün verdiğimiz bugün verdiğimiz kararlara bağlıdır , geçmişten aldığımız dersler ışığında en doğru kararları vermeye çalışıp iyi bir insan olmak , doğruyu olanı yapmak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız . Herkesin hayatından zor zamanları olur , bu zorlu anları nasıl atlatırsak omurgamız öyle şekillenir , karakterimiz oluşur ve gelişir . Ne geçmişi ne de geleceği çok fazla düşünmeliyiz , şimdiye odaklanmalıyız . Geçmiş ve gelecek şu anın malzemeleridir hayallerimiz ve geçmişimiz bizi biz yapar . Ne kadar geriye bakarsak geleceğe o kadar hazırlıklı oluruz ama geride takılıp kalmak bizi hüzünden ve başarısızlıktan başka bir şeye ulaştırmaz .
Zamanın ilerisinde yaşayan , ileri görüşlü olan pek çok insan diğerlerine de yol göstermek istemişlerdir fakat çoğu insan onları deli olarak nitelendirmiştir , bu nedenle çoğu bilge yalnız olmaya mahkum kalmıştır onlar olmadan günümüz çok daha korkunç bir yer olabilirdi fakat bana göre mutluğu bize ne gelecek ne de geçmiş getirebilir hem yalnızılığın kimi mutlu ettiği göülmüş ki . Bugünün değerini bilmeyen biz insanlar gelecekte mutlu olabileceğimizi nasıl düşünebiliriz . Hayatımızdaki her günü dünün geçmişte kaldığını ve yarının belki de hiç gelmeyeceğini bilerek yaşamalıyız .
Paulie Marshall’ ın Geçmişi bir kitap gibi kullanın, eviniz gibi değil sözü oldukça anlamlıdır ve aslında geçmiş ve günümüz arasındaki ilişkiyi oldukça iyi özetliyor gemiş bizim bugünümüze bir köprüdür , bir araçtır . İhtiyacımız olduğunda bize doğru yolu gösterir fakat kesinlikle evimiz olmamalıdır çünkü bu bizi yavaş yavaş çökmeye sürükler .
Hayal kurmak elbetteki dünyanın en güzel şeyidir fakat aynı zamanda da dünyanın en tehlikeli şeyidir çünkü hayal dünyasında yaşamaya başlarsan ve günümüzden soyutlanırsan mutluluk , başarı en önemlisi de sevgi gibi kavramlardan çok uzak kalırsınız . R. Wilkins “Geleceği satın alabilecek tek şey, bu gündür.” diyerek günümüzün geleceğe açılan bir kapı olduğunu ve anahtarın bizim içimizde saklı olduğunu vurgulamıştır . Kısacası ne geçmişe ne de geleceğe bağlanmalıyız , tek gerçeğimiz günümüz olmalı ve ona bağlı yaşamalıyız . Tek yapmamız gereken şu anının tadını çıkarmak .