Anadolu toprakları nice doğal güzellikler saklarken, neden bu hazinelerin replikasını ararsınız? Size bahşedilen kültürü bırakıp neden başkasınınkinin peşinden koşarsınız? Sizi sürükledikleri gösterişli caddelerde, süslü püslü saraylarda; tertemiz dağlarımızın, kendi ülkemizin özlemini yaşamıyor musunuz?
Koskoca binaları, yapıtları küçük bir parça mozaik bulmak için gezmek sizi, geleneklerimizi yansıtan eserleri görmek ise bizi heyecanlandırıyor. Zeybeğin yeri sarsmasının yanında, nedir ki bir o yana bir bu yana zıplayan balerin? Halkın acıklı nameleri Anadolu çocuğuna huzur getirir, siz ise orkestranın kargaşasına kapılmış gidiyorsunuz.
Tüllerin arasında tüm cazibesiyle ışıldayan kadın heykelini büyük bir hayranlıkla izliyorsunuz siz, bir eliniz çenenizde diğeri heykele bakıyor. Uzun uzun süzüyorsunuz bu başyapıtı, içindeki o “derin anlamı” sessizce anlamaya çalışıyorsunuz. Biz ise kimseye boyun eğmeyen gururlu köylü kadını görünce gururlanıyoruz.
Biz başka kültür, güzellik bilmeyiz; önümüze altın tepside sunulan ziyafeti hangi akla hizmet bir avuç çerezle değiştirelim? Biz zenginliklerimize vargücümüzle tutunup onları korumaya gayret ederken, ne yazık ki, siz sırtınızı dönmüş gidiyorsunuz.