Atatürk ve silah arkadaşlarının kendi canlarını hiçe sayarak vatanları uğruna ailelerini ,arkadaşlarını, sahip oldukları her şeyi arkalarında bırakarak savaştığı ve sonucunda tarihi adlarını yazdırarak kazandığı cumhuriyet mücadelesinin 100. yılında İzmir’de mücadele yıllarında yaşamış bir Anadolu kadının yazdığı bir mektup bulundu .Bu mektupta o yılların insanlar üzerinde yarattığı karanlık hava kendini sert bir şekilde belli ederken bunun yanı sıra savaş ortamında bile Türk milletinin içindeki umut ışığını hiç sönmemesi kurtulacaklarına ve geleceğe olan inançları bizlerin aslında birbirine ne kadar bağlı ve fedakar bir millet olduğunu göstermekte .O zaman gelin o mektuba şöyle bir göz atalım
“Türk milletinin şanlı halkı
Bizler vatanımızı korumak adına her şeyimizi vermeye hazırız .Ulusumuz bu zor günlerde elinden gelen her şeyi yapıyor. Her gün gelen sayısız şehit haberleri, temel ihtiyaçların eksikliği, yağma ve karalama olayları arasında nefesimin kesildiğini hissederken beni hayatta tutan tek şey vatanımın ve halkımın başka bir ülkenin boyunduruğu altında kalma düşüncesidir. Bu düşünce var olan her kötü duygudan daha da ağırdır. Benim vatanım, benim milletim kimseye hiçbir nedenden dolayı muhtaç olmamalı, olamaz. Damarlarımda akan asil Türk kanı asaletini sonsuza kadar korumaya devam edecektir, işte bu yüzden savaş cephesinde ve dışında mücadeleyi asla bırakmayacağız, zor günler elbet son bulur ancak cumhuriyet varlığını ve hikayesini her zaman sürdürecektir. Mustafa Kemal Paşa liderliğinde görevimizi en iyi şekilde yerine getireceğimize ant içeriz. Ve siz geleceğin nesli, siz de vatanı her ne pahasına olursa olsun korumaya gerekirse canınızı vermeye hazır olun. Emin olun bu mücadelenin içinde bulunmak kolay değil, sizlere olabilecek en güzel mirası vermek için gece gündüz, aklımızda yurdumuzdan başka bir şey olmadan savaşıyoruz .Bu mirası bir bütün olarak devam ettireceğinize olan inancım tam. Dönüp baktığınızda tüylerinizi diken diken edecek bir hikaye bırakıyoruz sizlere. Bizlerin yüzünü kara çıkarmayın vatan size emanet.”
İşte bu mektup birinci görevimiz olan yurt savunmasının önemini anlatan en güzel örnek. Üzerimize düşen sorumlulukları harfi harfine yerine getirmek öncelikle Atamıza sonrasında savaşın içinde veya dışında mücadele veren herkese borcumuzdur. Bayrağımızın rengini aldığı Türk kanını bulunduran bu topraklar ilelebet bizlerin kalacaktır. Sonucu ne olursa olsun Türk milleti üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Geçmişimize bakıp gurur duymamızı sağlayan Atatürk ve fedakar Türk halkına tüm kalbimize teşekkür eder cumhuriyetimizin 100. yılını coşkuyla kutlarız. Atamızın da dediği gibi “Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır fakat Türkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır”