Ben ve ailem geziye gidecektik.Gideceğimiz yer Disneyland…
Haftalar öncesinden babam uçak biletlerini almıştı. Annem de bavulları hazırlamış, pasaport ve biletlerimizi çantaya koymuştu. Uçağa yetişmek için sabah erken kalktık. Çok iyi uyuyamamıştım.
Uçağa bindiğimizde soluk soluğa kalmış ve çok heyecanlıydık. Uçak hareket etmeden önce görevli hostes güvenlik uyarılarını yaptı, ama ben çok dinlemedim. Uçak kalktıktan bir süre sonra kaptan yolculuk durumunu hoparlörle yolculara anlattı.Ben hala pencereden dışarıya, aşağıdaki küçük evlere ve dağlara bakıyordum.
Ne oldu anlayamadım; okyanusun üzerinde uçarken pilot : ” Motorlar durdu, galiba benzin bitti , düşeceğiz, oksijen maskelerinizi takın !!! ” dediğinde; duyduklarıma inanamadım. Motorlar durmuş bir halde kocaman uçakla okyanusun üzerinden geçiyorduk. Korkudan terliyor ve bağırıyordum.
Annem ve babam: Orçun! sessiz ol oğlum dediklerinde onların gülen yüzünü gördüm. Ne olmuştu anlam veremedim. ” Kabus gördüm galiba .” dedim
Ben bu öyküyü kerdeşim Onat’ a okuduğumda : ” Ne uçakla Disneyland’a mi gidiyoruz ? ” dedi… şaşkın ve sevinçle… Ben de ona: ” Rüya mı görüyorsun Onat; bu bir öykü dedim.”