Eğer benim 1. günlüğümü okumadıysanız bence benim ilk 1. günlüğümü okuyun. ilk başta size yılbaşı tatilimi anlatacağım. Aslında size burada yılbaşı tatili diyorum ama o yılbaşı tatili değil Hristiyanların kutladığı Noel tatili. İşte ben Miami’ye o zaman gittim. Miami çok uzak olmadığından Miami’ye araba ile gittik. İlk başta otelde kendimize bir oda kiraladık. Ertesi gün ilk defa okyanusa girmek için sabırsızlanıyordum ve öğle saatlerinde girdiğimiz için çok fazla dalga vardı ben bunu sevmiştim. bu arada size birinci günlükte yazmayı unutuğum bir şey var, öğretmenim her ay bize bütün ay okula geldiğimde bana ve okuldaki bütün arkadaşlarıma bir belge veriyordu . Ben o belgelerden çok topladım. Bu arada Miami’ye giderken Columbiya’ya uğradık ve orada ailemin eski evini gördük America’ya 10 yıl önce gitmişler. Neyse Miami’nin en güney yani Keywest’e gittik. Orada bir gezi yaptık. Bir de orada Ernest Hemingway’in evini gezdik ve onun yatağının üstünde bir kedi uyuyordu. Ben onu ilk başta ölü zannettim. Sonradan onun uyuduğunu anladım. Sonunda her yolculuğun sonu olduğu gibi biz de yolculuğumuzun sonuna geldik ve Virginia’ya geri döndük. Okyanusa ve çok güzel bir şehre veda etmek cidden biraz üzücü oldu ama size 3. günlükte anlatacağım New York gezisini duyunca çok mutlu oldum ve hiç üzüntüm kalmadı.
Devamı üçüncü günlükte.
Ve işte burada da New York şehrinin resmi.