Bir Pazar günü Aykat Sivil diye bir çocuk kaldırımda yürüyordu. İlkbahar idi. Ama çok sıkı giyinmişti. Arkadaşı Amenos Kritik ile yürüyordu. Montunu çıkartıp, “ Ben çok terledim!” dedi. Banka oturdular. Amenos ona “Parkta oyun oynayalım mı?” diye sordu. Aykat çok terlese bile Amenosu kıramadan “ Olur.” dedi. Kaydıraktan kaydılar. Tahteravalliye bindiler. Koştular coştular, en sonunda yoruldular. Eve gittiler. Uyudular.
Aykat kabus görmüştü. Kabusunda Amenos onu uçurumdan itiyordu. Uyandığında çok korkmuştu, ve Amenos’a çok kızmıştı. Okula gidip Amenos’u itmişti. Kavga başlamıştı. Her yer dağılmıştı. Öğretmen onları ayırıp, şöyle dedi: Siz niye kavga ediyorsunuz? Aykat “ O beni uçurumdan attı! Ama ben geri geldim ve intikamımı alacağım!” dedi. Öğretmen “ Oğlum Amenos öyle bir şey yapmaz, uçurumu nereden bulacak ve uçurumdan düşersen geri nasıl geleceksin?” dedi. “Gelirim ben!” dedi Aykat.
O gün geçti. Aykat annesinin elinden tutuyordu. Annesini dinlemeyip, araba geçerken koştu. Son anda Amenos arabanın önüne atlayıp Aykat’ı kurtardı. Yine de Amenos dizini kanatmıştı. Aykat “Aman Allah’ım, gerçekten ucuz kurtuldum!” dedi. Ama aslında onu Amenos kurtarmıştı. Amenos hastaneye yatırıldı ve Aykat bir kabus görüp onu gerçek sandığı için ve arkadaşıyla kavga ettiği için özür diledi. Arkadaşlar siz de arkadaşlarınızla kavga etmeyin ve gerçekte olmayan şeyleri gerçek sanmayın. Görüşürüz.