İnsanlar hep bir şey ister ve istedikleri şeyin hemen olmasını isterler bu ister yeni bir enstrüman ister yeni bir dil öğrenmek olsun. Sabırsız insanlar bu istekleri gerçekleşmediğinde kendilerini başarısız hisseder ve ümitsizliğe kapılır ne kadar zeki olurlarsa olsun bu gerçek değişmez. Ancak sabırlı insanlar onu başarmak için emek sarf eder hatta eğlenceli hale getirir ve başarmaları için ne kadar zaman gerekirse gereksin sonunda başarırlar. İşte bu yüzden Aziz Sancar’ın “Çoğu insan zekaya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum.” sözüne katılıyorum.
Bir şeye çok emek vermek ve her şeyini ortaya koyarak çalışacak biri olarak kendimi örnek verebileceğimi sanmıyorum ancak size bu söylediğimi kelime kelime yapmış, neredeyse hepimizin tanıdığı biri haline gelmiş ve harikalar yaratmış birini örnek verebilirim. Onun ismi Elon Musk. Kendisi çocukluğundan beri her zaman yaratıcı ve girişimci olmuştur. Kendi emeğiyle küçük yaşta kodlama öğrenip Blastar adlı ilk oyununu 500 dolara satarak ilk yazılım satışını yapmıştır. Sonrasında azimle çalışmasına devam etmiş ve en sonunda ekonomi ve fizik alanında lisans eğitimini tamamlayarak uygulamalı fizik ve malzeme bilimi alanındaki doktora çalışmalarını tamamlamadan eğitimine son verdi. Eğitimine son vermesinin sebebi olan Zip2 programını yaklaşık 307 milyon dolara sattı. Sonrasında ise Paypal’ın kuruluşunda rol alarak ve Paypal’ı önemli bir yere getirdikten sonra şirketi 1.5 milyar dolara satarak başarı basamaklarında önemli bir basamak daha çıktı. Bu paralarla ise kendine ait SpaceX, Tesla Motors ve Solarcity gibi üç farklı şirket açmıştır ve o andan itibaren adını her gün duyduğumuz birisi haline gelmiştir. Bu şirketlerle bir sürü iş başarmıştır. Mesela SpaceX ile yapılan onca roket fırlatması ya da Tesla Motors ile yapılan onca araç modeli.
Fırlattığı roketlerin çoğu kullanılamaz hale gelmiş ancak o vazgeçmemiştir.Tekrar tekrar denemiş ve yine çoğunda başarısız olmuştur ama en sonunda uzaya fırlatılıp yere parça halinde ve dik bir şekilde yere inebilen ilk roketi yapmıştır. Bu roketlerin ilk kalkışı sırasındaki heyecanı ve neşesini yılbaşında istediği oyuncağı alan dokuz yaşındaki bir çocuğun sevincine benzetebiliriz
Peki bu adamı buraya kadar getiren çok çalışması değilde nedir? Tabi ki bu noktaya gelene kadar bir sürü destekçisi olmuştu ama aynı zamanda bir sürü zorlukla karşılaşmış sekiz yıllık eşinden ayrılmış ama her şeye rağmen tekrar ayağa kalkmıştır. Bunun nedeni ise onun kararlılığı ve verdiği onca emektir ki bence emek budur zaten. Sadece bir şeyi başarmak için uğraşmak değil aynı zamanda emeklerinizin boşa gitmemesi için sizi o amaca bağlı tutan bir halattır bence emek.