ALTIN TOPUN BÜYÜSÜ

Bir gün sihirli bir stadyumda olduğumu hayal ediyorum. Etraf yemyeşil bir saha ve yukarıdaki gökyüzü yıldızlarla kaplı. Ama bu sıradan bir stadyum değil. Tribünlerde oturanlar insanlar değil, ejderhalar, dev kuşlar ve konuşan ağaçlar! Hepsi heyecanla bana bakıyor. “Şimdi sıra sende,” diyor bir ses. Elimde bir futbol topu var, ama bu top altın gibi parlıyor ve hafifçe titriyor.

Sahaya çıktığımda rakip takım belirdi. Hepsi dev gibi, sanki dağlardan oluşmuş bir takım. Hakem ise kocaman bir baykuş. Maç başlıyor ama bu futbol sahası sürekli değişiyor. Bir anda zemini buz oluyor, başka bir anda kum tepeleri ortaya çıkıyor. Topu ayağıma aldığımda hafifçe uçtuğunu fark ettim. Pas verdiğimde top, bir kuş gibi dönerek takım arkadaşlarımın ayağına ulaşıyor.

Son dakikalarda skor 2-2. Altın top ayağımda. Rakip takımın dev kalecisi kollarını açmış, bana engel olmaya çalışıyor. Kaleye doğru vuruyorum ve top adeta ışık hızında gidiyor! Ama havada birden parlıyor ve bir gökkuşağına dönüşüyor. Gol oluyor! Stadyumda müthiş bir alkış kopuyor.

Maç sonunda herkes beni omuzlarında taşıyor. Ejderhalar gökyüzüne ateş püskürtüyor, konuşan ağaçlar dallarıyla alkışlıyor. Bir rüyaydı belki ama hâlâ altın topu dolabımda saklıyorum. Kimseye göstermedim… henüz.

(Visited 4 times, 1 visits today)