Her sabah okula gitmek için aynı yoldan geçiyordum, ama bu sabah her şey farklıydı.
Gözlerimin önünde birdenbire beliren parlak, altın renkli bir kapı beni başka bir dünyaya davet ediyordu.
İçeri girdiğimde orman ve ilerisinde insanlar ve hayvanlar huzurlu evlerinde oturuyordu.
En arkadaki mavi renkli eve doğru yürüdüm, kapıyı çaldığımda hoşgörüyle bir kadın tarafından karşılandım.
Kadın beni evine çay içmeye çağırdı. İki tane kedisi vardı, birisinin adı Pusheen diğerinin adı ise Stormy’miydi, kediler beni çok sevdi.
Kadın dedi ki “Ben çay yaparken istersen kedileri gezdirebilirsin. Ben de “Olur” dedim. Kedilere tasmalarını taktım, evden çıkıp dışarıda gezdik.
Sonra kadın çay hazır diye seslendi. Eve gittik çayımızı içtik, biraz kedilerle oynayıp görüşürüz deyip altın kapıdan çıktım.