Altın Bileklik

Arkadaşım Pelin’le okuldan çıktık eve doğru yürüyorduk. Ve çok istediğimiz o futbol topunu nasıl alabileceğimizi konuşuyorduk. Top çok pahalıydı ve bizim o kadar paramız yoktu. O sırada yerde bir şey gördüm ve Pelin’e: “Pelin, sessizce ve yavaşça yere bakar mısın? Ben mi yanlış görüyorum yoksa ayağımın dibindeki bir altın bileklik mi?” dedim. Pelin yerdeki şeyi eline aldı ve “Evet bu bir altın bileklik, aynısı teyzemde de vardı oradan biliyorum” dedi. “Pahalı bir şey bu.” dedi.  Birbirimize baktık yoksa bunu satıp o topu alabilir miydik? İkimizde aynı şeyi düşünmüş olduğumuzu anlayıp “Hayır, hayır” dedik bu bize yakışmaz. Hemen bilekliği alıp en yakın karakola götürdük. Polisler nereden bulduğumuzu sordular, biz de anlattık. Biraz bekleyin dediler. Bekledik ve bilekliğin sahibi de karakola başvurmuş onu da çağırdılar ve geldi. Bilekliği görünce çok mutlu oldu ve bize teşekkür etti. Bu bilekliğin benim için paradan daha çok önemi var. O bana ölen babamın hediyesiydi” Sizin gibi iyi insanlar kaldı mı?) diye sordu. Ben size hediye almak istiyorum beni kırmayın ne isterseniz alacağım dedi. Pelin’le birbirimize baktık ve topu anlattık. Hemen topu aldı ve geldi. Çok mutlu olduk, teşekkür ettik.

(Visited 7 times, 1 visits today)