Altın Bileklik

Bir varmış bir yokmuş. Beste ve Pelin diye en iyi iki arkadaş varmış. Bir Pazar günü Besteler ve Pelinler ertesi gün ormanda piknik yapmaya karar vermiş. Annesi Beste’ye haber verince Beste çok mutlu olmuş.

Ertesi gün gelip çatmış. Bugün Beste ve Pelin çok uykulu bir şekilde kalkmışlar. Haklıymışlar çünkü sabah 5’te kalkmışlar. Yolları 3 saat sürecekmiş. Bu sırada Beste ve Pelin arabada uyuyabileceklermiş. Beste ve Pelin uykusunu almış bir şekilde birbirlerine kavuşmuşlar. Herkes kahvaltı yaptıktan sonra Pelin ve Beste ormanda dolaşmaya gitmişler. Derenin kenarında yürürken Beste ayağının altında bir şey fark etmiş. Beste:

-Pelin, sessizce ve yavaşça yere bakar mısın? Ben mi yanlış görüyorum yoksa ayağımın dibindeki bir altın bileklik mi?

Pelin altın bilekliğe bakakalmış; çünkü bu bileklik ona tanıdık gelmiş. Aradan yarım saat geçmiş ve sıra ailelerine sormaya gelmiş. Tam otururken Pelin’in annesi, Pelin’in kardeşi Sevgi’nin ormanda altın bilekliğinin kaybolduğunu söylemiş. Kızlar mutluluktan havalara uçmuşlar. Akşam olduğunda eve dönmüşler. Bugünkü maceralarını da yaşamışlar.  Demek ki,

 

“Her şeyin bir sonucu varmış.”

(Visited 3 times, 1 visits today)