Alternatif tıp, doğrulanmış ve kesin bilgiler üzerine kurulmuş modern tıbbın aksine, coğrafi bir bölgeye ya da belli bir kültüre ait olan teori inanç veya uygulamalar çerçevesinde geliştirilen ancak hastalığın tedavi sürecine etkileri bilimsel metodlarla kanıtlanamamış uygulamalar bütünüdür.
Herhangi bir tedavi yöntemi bulunamamış kronik hastalıklara sahip insanların modern tıbbın haricinde alternatif çözüm yolları aramaya başlaması sonucu ortaya çıkan alternatif tıp ortaya çıkışıyla birlikte bir çok problemi de beraberinde getirmiştir. Peki yapılan araştırmalar sonucu elde edilen verilere göre yararından çok zararı dokunan alternatif tıp hastanelerde bulunan bir birim mi olmalıdır yoksa ayrı kuruluşlarda uygulanmaya devam mı edilmelidir?
Homeopati, nöral terapi, akupunkur, hacamat gibi işlemleri bünyesinde barındıran alternatif tıbba talebin her geçen gün artmasıyla bundan kaynaklı ölümler de aynı oranda artış gösterdi. Bunda işlemlerin tıbbi bir işlem gerçekleştirmek için yeterli eğitimi almamış insanlar tarafından ve işlem öncesinde, hastanın bu işleme girmek için uygun olup olmadığının saptanamayacağı ortamlarda gerçekleştirilmesi ise kuşkusuz büyük etki sahibi.
Buna ek olarak işlemler sırasında kullanılan iğnelerin ya da işlemlerin uygulandığı ortamların yeterince hijyenik olmayışından ötürü de birçok insan alternatif tıbba başvuruş sebebi olan rahatsızlığından çok daha büyük sorunlarla karşılaşmakta. Enfeksiyon oluşumu veya kanla bulaşan hastalıkların kapılması bunlardan yalnızc
a bazıları. Bu tür işlemlerin, öncesinde gerekli testlerin yapılabileceği steril ortamlarda ve bu konuda eğitim almış insanlar tarafından yapılması tüm bu olumsuzlukların önüne geçebilir.
Ek gıdalar veya bazı bitki özleri ve baharatların karıştırılmasıyla elde edilen karışımların bilinçsizce ve herhangi bir kayıt altına alınmaksızın kullanılmamsı ise alternatif tıbbın bir başka sorunu. Bu tür gıda alımlarının da gözetim altında iyi sonuçlar verebileceği kuşkusuz ancak her insanın vücudunda ayrı bir tepkiye yol açması mümkün olduğundan bir uzman gözetiminde olmaksızın kullanımı kesinlikle gerçekleştirilmemeli. Özellikle düzenli olarak ilaç kullanan ya da belli bir rahatsızlığı bulunan insanlarda bu tür kullanımlar çok büyük sıkıntılar doğurabilmekte.
Alternatif tıp aracılığıyla gerçekleştirilen istismarlar da işin ele alınması gereken bir başka boyutu. Sağlığı insanın en zayıf noktası olduğundan insanlar sağlıklarıyla alakalı konularda kolaylıkla kandırılabiliyorlar. Alternatif tıp yöntemleri öne sürmekse bunu yapmanın en kolay yolu. Dolayısıyla bu tür kandırmacaların da önüne geçmek için alternatif tıbbın düzenli kontrol edilen kurumlarda uygulanması şart.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda alternatif tıbbın hastanelerde oluşturalacak birimlerde uzman doktorlar tarafından uygulanması en mantıklısı gibi gözüküyor. Çünkü alternatif tıbbın asıl sorunu yöntemin yanlışlığından ziyade yanlış şekilde ve yanlış koşullar altında uygulanması. Hastanelerde uygulanmaya başlandığı takdirde hem yapılan testlerle olası problemlerin önüne geçilebilir hem de her şeye rağmen bir sorun oluştuğu takdirde direkt müdahale gerçekleştirilebilir.
KAYNAKÇA:
www.milliyet.com.tr
www.haberturk.com
www.mynet.com