Alışkanlıklar gün içerisinde düşünmeden yaptığımız hareketlerimizdir. Anlamlı anlamsız, yararlı zararlı pek çok davranış kalıbı alışkanlıklarımızı oluşturur. Alışkanlık haline getirip hayatımıza yerleştirdiğimiz davranışlarımızın çoğu ailemizden, çevremizden, deneyimlerimizden öğrendiklerimizdir. Kahvaltıda iki şekerli çay içmek, yatmadan diş fırçalamak gibi. Davranışlarımızın %50’sini alışkanlıklarımız oluşturur. Bugün bir şeyi yapıyorsanız büyük ihtimalle dün de yaptınız. Yani alışkanlık davranışın tekrar yoluyla otomatik hale gelmesidir.
Warren Buffett’ın ”Alışkanlıkların zincirleri, önce duyulamayacak kadar hafif; sonra kırılamayacak kadar güçlü olur.” cümlesinde de vurgulandığı gibi alışkanlıklarımız farketmeden başlar ve sonrasında bırakılması zor bir hal alır. Bu konu hakkında bazı atasözleri ve deyimlerimiz de bulunmaktadır. Huylu huyundan vazgeçmez atasözü bu cümleyi destekleyen atasözlerimizden bir tanesidir. Aynı şekilde Horace Mann’ın ”Alışkanlık bir halata benzer her gün bir lifi örer ve sonunda onu kırılamayacak kadar güçlü yaparız.” ve Konfüçyüs’ün ”Alışkanlıklar anahtarı kaybolmuş bir kelepçedir.” sözleri alışkanlıklarımızdan vazgeçmenin ne kadar zor olduğunu belirtir. Alışkanlıkların çok kolay elde edilebildiği ve çok zor bırakıldığı dikkate alındığında, insanın ”iyi” davranışlarda bulunmasının önemi bir kez daha anlaşılmaktadır. Olumsuz davranışların veya hareketlerin çok kısa zamanda alışkanlığa dönüşebileceği de düşünülerek ”kötü” olan her şeyden uzak durmakta fayda vardır. Olumlu alışkanlıklar insana fayda sağlarken olumsuz alışkanlıklar ciddi boyutta zarar verebilir. Örneğin kitap okuma, sorumlulukları yerine getirme alışkanlıkları hayat kalitemizi yükseltirken; yeterince su içmeme, işlerimizi erteleme, kötü beslenme gibi alışkanlıklar yaşam kalitemizi düşürür. Çünkü hayatımızdaki alışkanlıklarımız neyse yaşamımız gelecekte bu yönde şekillenir. Edindiğimiz alışkanlıkların çoğu küçük yaşlarımızda başlar ve yavaş yavaş hayatımızın bir parçası olur. Hayatı kaliteli ve sağlıklı bir şekilde yaşamak için alışkanlıklarımızın bir listesini yapabiliriz. Kötü olanları hayatımızdan çıkarıp iyi olanları saklayabiliriz. Yeni alışkanlıklar edindiysek de faydalı olanları listemize ekleyebiliriz. Herkesin kendine göre belirlediği faydalı alışkanlıklar listesi doğal olarak farklıdır. Aynı şekilde bu yeni alışkanlıkları kabul süreci de farklıdır. Ama önemli olan pes etmemek ve zorluklara göğüs germektir. Bu konuda Konfüçyüs’ün ”Kararlı bir insanı amacından saptırmak, koskoca bir orduyu yenmekten daha zordur.” sözünü hatırlayabiliriz.
Sonuç olarak hepimiz olumlu ya da olumsuz bizleri farklı kılan çeşitli alışkanlıklarımızla yaşıyoruz. Yorulmadan, bıkmadan hatta onların alışkanlık bile olduğunu bilmeden yanımızda taşıyoruz. Dolayısıyla bir kere alışkanlık oluştu mu kopmak zor oluyor. Baccon’un dediği gibi ”Madem alışkanlıklar, hayatımızın en ileri gelen hakimleridir, öyle ise ne yapıp edip iyi birini edinmeye çalışmalıyız.”