Her gün olduğu gibi bugün de alarmımın irite edici sesiyle uyanmak zorundaydım. Bir insan güne böyle başladıktan sonra gün içinde nasıl mutlu olabilir ki ! Sıcak yatağımdan ayrıldıktan sonra gelen üşümeyle birlikte ellerim ile yüzümü yıkadım ve annemin uykusundan fedakarlık yaparak hazırladığı kahvaltımı anneme teşekkür ettikten sonra yaptım. Kahvaltıdan sonra hızlıca dişlerimi fırçaladım ve okul kıyafetlerimi giydim. Okul servisini beklerken her gün yaptığım gibi bunca zorluğa katlanmamın sebebini ve sonucunda alacağım güzel tepkileri ve hayat standartlarımın yüksek olacağını düşünüyordum. Servisim çok geç olmadan geldi.
Okula vardığım arkadaşlarımla birlikte üniversite tercihlerimizi konuşmaya başladık. Herkes kendi fikirlerinden önce ailesinin onların ne olmasını istediğini söylemekle başladı. Benim ailemin de benim mesleğim hakkında fikirleri vardı fakat ben kendi mesleğimi kendim seçme taraftarıydım ve bunun böyle olması gerektiğini de sonuna kadar savunabilirdim. Onlara kendi mesleklerini kendileri seçmesi konusunda bir kez daha uyardım. Sonuçta birkaç senedir beraberiz ve onların iyi birer hayatlarını olmalarını isterim. Yaklaşık iki saat sonra öğrencileri tek tek çağırıp üniversite tercihleri yapmaları için yönlendireceklerdi. Zaman çok hızlı bir şekilde geçti ve sıra bana geldi. Yurt dışında olan ve bir süredir araştırdığım iyi okullara başvuru yaptım okuldaki öğretmenlerimin yardımıyla. Çok heyecanlıydım ve iki ay sonra gelecek olan bir mail ile üniversiteye girip giremediğimi anlayacaktım.
Bu iki aylık süreçte kendimi uzun süredir iyi olduğum futbol konusunda geliştirmeye karar verdim. Yaklaşık olarak bir senedir oynayamadığım için özellikle kondisyonum kötü durumdaydı ve 5 dakikalık bir koşunun ardından kesiliyordum. Bu yüzden her sabah uyandığımda dışarıda tempolu bir şekilde koşmaya başladım. İki hafta sonra kendimi daha iyi hissediyordum çünkü üzerimde sınav stresi yoktu ve kondisyonum daha iyiydi. Futbol oynamak beni zihinsel olarak rahatlattığı için bu 2 aylık sürecin nasıl geçtiğini anlamadım. Bir gün koşudan eve geldiğimde bilgisayarımda yeni bir mail olduğunu gördüm. Mail’i görmek bile beni o kadar çok mutlu etmişti ki sevinçten birkaç dakikalığına sadece bakakaldım ona. Sonra kendimi topladım ve okumaya başladım. Kabul edilmiştim ! Bu üniversiteyi seçmemin en büyük sebebi spor faaliyetlerinin çok fazla olmasıydı. Sevinçten yerimde duramıyordum.
Akşam olduğunda ailem eve geldi ve bugün neler yaptığımızı konuşuyorduk. Sıra bana geldiğinde bir mail geldiğini söyledim ve o an salon sessizliğe büründüi bütün bakışlar üzerimdeydi. Herkes çok heyecanlı bir şekilde benim söylememi bekliyordu ve ben söylediğimde hepimiz o kadar çok mutlu olduk ki dans bile etmeye başladık. Hayatımda kendi kararlarımı verebildiğim için ve hayallerimin peşinden gidebildiğim için çok mutluyum. Şimdi kendi işimin sahibiyim ve istediğim saatte işe gidebiliyorum. Hayatımda alarm diye bir kelime yok ve olmayacak da.