Alaaddin’in Sihirli Lambası

Merhaba sevgili arkadaşım Duru,

Öncelikle bu mektubu sana yazıyorum çünkü insanlara ne yaşadığımı aktarmam beni gerçekten çok rahatlatıyor ve bu seferki yaşadığım olaya senin de şaşıracağına inanıyorum.

Günlerden geçtiğimiz hafta Çarşambaydı. Ben her zamanki gibi okuldan gelmiş, yorgun bir haldeydim. Eve geldiğim gibi üstümü çıkarıp elimi yüzümü yıkadıktan sonra sofraya oturdum. Annemin yaptığı yemeği yedikten sonra ödevimin başına oturdum. Türkçe dersimden bir ödevim vardı. Ödevimi yaptıktan sonra biraz kitap okumuştum. Babam, “Fareler ve İnsanlar” kitabını okumamı çok tavsiye etmişti. Ben de ilk başta çok istemesem de okumaya başlamıştım. Biraz okuma yaptıktan sonra canım sıkılmıştı. Ama ne yapacağımı da bilmiyordum. O yüzden hayal kurmaya başladım. Bir ara aklımdan: Ya bir cin gelip de bana “Üç tane dilek hakkın var.” deyip benden dilek tutmamı isteseydi? Bir süre düşündükten sonra bunun çok saçma olduğunu düşünüp yatmaya karar verdim.

Bir süre sonra ışıkta gözlerim açılmıştı. Birden bulunduğum yerin benim odam olmadığını anlaşmıştım, korkmuştum. Ya beni kaçırmışlarsa? Panik olmuştum, elinde çaydanlığa benzer bir cisim görmüştüm havada. Altın renginde bir objeydi. Muazzam bir görüntüsü vardı. Sonra, bir yerden bir ses geldi. Bana emir veriyormuşçasına “Ona dokun!” dedi. Ben de ona dokunup biraz ovaladıktan sonra o cismin içinden mavi renkli bir cin çıkmıştı. Şok olmuştum, burası sihir dünyası mı yoksa diye düşünmeye başlamıştım. Cin bana döndü ve şunu söyledi: “Merhaba, bir dilek dilemek istemez misin? Evet, demiştim. O da “O zaman ne bekliyorsun, fazla zamanım yok, dile benden ne dilersen.” demişti. Yalnız sadece üç tane dilek dileyebilirsin. Sana tavsiyem, bu hakkını iyi kullan çünkü dileklerin sonsuza kadar gerçek olacak. “Acaba ne dilesem?” diye düşündüm. Sonra dileklerimi teker teker söylemeye başladım. Birinci dileğim ömür boyu sağlıklı olmaktı. İkinci dileğim ailemle birlikte sonsuza kadar güzel günler yaşamaktı. Üçüncü dileğim ise eğitim hayatımda hep çok iyi ve başarılı bir öğrenci olmaktı. Cin, “Peki bu dilekler son kararın mı?” diye sordu. Evet, dedim. Dileklerinin hepsi kabul oldu, dedi. Sonra çok mutlu olmuştum ve gözlerim nedense yavaş yavaş kapanmaya başlamıştı. Galiba bir hayal görmüş ve sonra uykuya dalmıştım. Sabah uyandığımda annemi ve babamı yanımda gördüm üstelik çok da sağlıklıydım. Üçüncü dileğimin gerçekleşmesi için çok çalışmam gerektiğini biliyordum. Sence de tüm bu hayaller çok güzel değil mi?

(Visited 40 times, 1 visits today)