Meraba Toprak,
İnanamayacaksın ama öyle bir rüya gördüm ki şimdi yazacağım bu mektupta onu anlatacağım.
Evde oturmuş televizyon izlerken rahatlıyordum, o sırada kapımım çaldığını fark ettim kapıyı açtığımda ezilmiş, bantları çıkmış garip bir kutuyla karşılaştım. Annem gene bir kargo söylemiştir deyip önemsemeden kenara atıp televizyon izlemeye devam ettim. İleriki saatlerde o garip kutudan sesler gelmeye başladı. Ben de korkudan titreye titreye kutuya yaklaştım. Kutuyu açtığımda kutuda gaz lambasına benzeyen garip bir lamba vardı. Elime alıp incelemeye başladım ama pek bir şeye benzetemedim. İçinde bir şey vardır diye sallamaya başladım çıt yok. Neyse dedim, bodruma bırakıp yukarıya çıktım. Aradan bir iki gün geçti tabii ben lambanın orda olduğunu unuttum bodruma inip birkaç şey almam gerekiyordu, lambanın hâlâ orada olduğunu gördüm. Şaşkın bir şekilde lambayı elime aldım her yeri toz kapalıydı elimle ovaladım. Bir anda lamba titremeye başladı, korkudan yere düşürdüm. Lambanın içinden bir şey çıktı ve şöyle dedi. Ben bir cinim ve adım Alaattin üç dilek hakkın var dile benden ne dilersen, dedi. Ben de hemen diliyorum dedim hızlıca kaçmaya başladım. Üst kata çıktığımda cin beni orada bekliyordu ben de ne nasıl geldin, dedim. Alaattin ne bekliyorsun benim cin güçlerim var sen niye benden kaçıyorsun dedi. Ben de anlık biraz tırstım, dedi ki neyse şimdi diliyor musun yoksa gidiyim mi, tamam tamam dileyeceğim kaç hakkım vardı var, dedim. Cin üç, dedi. Ben de dilemeye başladım bir çok zengin olmak isterdim, iki dünyadaki sorunlar kalksaydı mutlu bir yer olsaydı, son olarak okulda ve derslerde başarılı olabilseydim. Cin tamamdır deyip her şeyi gerçekleştirdi ve puf yok oldu.