Uyumak için heyecanlıydım çünkü yarın arkadaşım ile mektuplaşma yapacaktım. Gözlerimi kapattım ve bir rüyaya düştüm. Rüyamda Alaaddin bana sormuştu “Dile benden ne dilersen” ben de hemen cevap vermeye kalktım. “Ben dünyadaki savaşların bitmesini diliyorum!” “Elbette.” Dedi Alaaddin. İki tane daha dilek diledim ve uyandım. Kahvaltımı hızlıca yaptım ve bir mektup hazırlamaya başladım. Canım mektubu dışarda yazmak istedi. Parkta bir kafe vardı. İçi sıcaktı, orada yazmaya karar verdim. Rüyam hakkında yazmayı başladım. Ama bir şeyi bilmiyordum, arkadaşımın Alaaddin hakkında hiç bilgisi yoktu! Şöyle yazmaya başladım “
Merhaba canım arkadaşım Zeynep,
Nasılsın? Okul nasıl gidiyor? Umarım iyisindir. Sana rüyamı anlatacağım; Alaaddin önümde durup bana “ Dile benden ne dilersen” dedi!”
Arkadaşımın cevabı hızlıca gelmişti. Mektubunda
“Canım arkadaşım Aylin,
Alaaddin hayvan mı insan mı? O kim zaten?” Yazıyordu.
Ağızım açık kalmıştı! Aldığım diğer mektuba
“Alaaddin bir cin! İnsan ya da hayvan değil. İşte sonra üç tane dilek dileyebilirdim. Ben ilk önce savaşların durmasını diledim, sonra seninle sonsuza dek arkadaş olmamızı diledim ve en sonunda bu dileğimi başka birisine ver dedim.” Yazdım.
Arkadaşım bana geri yazmıştı. Mektubunda şu yazıyordu
“ Cin mi? Alaaddin hakkında hiç duymamıştım. Ama rüyan çok güzelmiş en son dileği ben kendim için dilerdim , çok iyi kalplisin”.
Bende en son mektubuma “ Teşekkürler Zeynep, sende iyi kalplisin iyi ki benim arkadaşımsın. Sende böyle bir rüya görmüşsündür belki.
Hava biraz kararmıştı bende eve gittim. O gün arkadaşımla mektuplaştım diye çok mutlu oldum.