Bir varmış, bir yokmuş. Harry adında bir çocuk varmış. Yıllar geçmiş ve 18 yaşına gelmiş. Herkes Harry’i tanır, onunla selamlaşırmış. Bir gün Harry’ın evine iki kişi gelmiş ve;
-“Özel konuşmamız lazım” demiş bir tanesi.
Harry kabul edip iki kişiyi evine almış. Harry ajan olmayı kabul ederse Harry’ye yeni bir görev vereceklermiş. Harry’in düşünmesi için bir günü varmış. Harry adamların telefon numarasını almış ve adamlarda evden gülümseyerek çıkmışlar.
Harry düşünmüş taşınmış ve eninde sonunda ajan olmaya karar vermiş. Haryy adamları arayıp “kabul ediyorum” demiş. Onlar da Harry’e görevini söylemişler.
-Harry’nin görevi, efsane taşını bulmak. Sonra taşı Ateş Ormanı adında bir yerdeki taşa koyacak ve ilk gün görevi tamamlanacak. Harry görevini gerçekleştirmek için hazırlanıyormuş.
Harry çantasına suluğunu, yiyeceğini ve küçük bir ilk yardım çantasını almış. Harry Efsane Taşı‘nın Ateş Ormanı’na yakın olduğunu sanmış ve gerçektende yakınmış. Harry tüy ürpertici bir ağaçla karşılaşmış. Ağacın görünüşü kötü ama kendisi iyiymiş. 3 kişi ağacı kesecekmiş ama Harry buna izin vermemiş.
-Bu ağacı kesemezsiniz!
-Neden?
-Çünkü ağacın görünüşü kötü olabilir fakat kendisi iyi.
-Nereden biliyorsun?
-Yanımda bir makine getirmiştim. O makine ağacın iyi olduğunu anladı.
O üç kişiden biri gitmeyi tercih etmiş ve bir kişi gidince iki kişide gitmiş
Bir adamın elinde bir taş varmış. O Efsane Taşıymış! Harry adamın iskelet olduğunu anlayınca bir oh çekip taşı elinden almış. Yerler Efsane Taşıymış. Titremeye başlayınca hızlı bir şekilde Ateş Ormanına gelmiş. Ateş Ormanı çok garipmiş ve oradaki taşı koymuş. O taş tam olmuş. Harry eve gelecekken bir periyle karşılaşmış.Peri:
-Bunu yapma demiş
Harry,
-Üzgünüm, bunu yapmak zorundayım, sözüyle oradan uzaklaşmış. Harry adamlara yaptığını söylemiş. Adamlarda ona ödül olarak madalya vermişler.