Okulum olan Beştepe Kolejinde geçirdiğim normal bir gündü. Arkadaşlarımla oyun oynamıştım ,yemek yemiştim ve yeni bilgiler edinmiştim. Mutluydum, o gün babam beni okuldan almıştı ama benim bilmediğim bir şey vardı. O gün hayatım değişti. Benim kafam karıştı, nerede kalmıştım hatırlayamıyorum! Hadi o zaman en baştan anlatayım. Pazar günü yatmadan önce annem bana bir şey sordu, bunu bana bir resimle sordu. Resimde çok mu çok sevimli bir köpek vardı. Annem bana ” Bu resimdeki köpeği sahiplenelim mi? ” dedi . O zamanlar herkes bilirdi ki benim en büyük hayalim bir köpeğimin olması idi… Aslında olmuştu ama o köpeğim çok büyüktü , o yüzden apartmanın yöneticisi izin vermedi ve bu nedenle o köpeğimizi bırakmak zorunda kalmıştık .Ve şimdi tekrar bir köpeğim olacak mıydı ? Anneme evet dedim . Ertesi gün okulumdan çıkmıştım. O gün babam beni almıştı. Asansörle yedinci kattaki evimize çıkıyorduk ki kapıya bağlı bir köpek gördüm. İlk başta çok korkmuştum . Kapımıza bağlı bir köpek vardı. Direkt asansördeki babamın yanına koştum ve onla birlikte eve girdim. Hayatımın en heyecanlı anı idi.
O köpek yani Çiko hayatımın sonuna kadar en iyi dostum ve arkadaşım oldu…