Merhaba benim adım Gülcan, size bu yazımda köpeğim Pasha’ dan bahsedeceğim.
Ben anaokulundayken bir köpeğimin olmasını çok istiyordum. Çünkü babaannemlerin Cansın adında golden cinsi bir köpekleri vardı. Bizim evimizde de olmasını çok istiyordum.
Babam bir gün dedemin göz hastalığı için İstanbul’a gidiyordu. Bana ‘dönüşte sana bir sürpriz yapabilirim’ dedi. Ama bunun için artık yalnız uyumam konusunda söz vermem gerekiyormuş. Ben biraz düşündükten sonra babama söz verdim. Babam bir kaç gün sonra geldiğinde bana bir köpek getirmişti hem de bebekti. Babam içeri girdiğinde ‘ona bir isim bulmamız gerek’ dedi. Bilgisayardan isimlere baktık ve en çok ilgimizi çeken Pasha oldu. Onu denemek için ona ‘Pasha’ diye seslendik, adını sevmişe benziyordu.Çünkü koşarak yanımıza geldi. Bu yüzden adını Pasha koyduk. Pasha bir Jack Russell. Pasha benim yanıma geldiğinde kırkbeş günlüktü. Şimdi ben dokuz yaşında Pasha dört yaşında.Bizimle yaşayalı dört sene oldu ama köpekler bizim gibi yaşlanmıyorlarmış. Bir köpek yaşı dört insan yaşına eşitmiş. Biz onunla beraber büyüyoruz.Ben ona birçok şey öğretiyorum.Bunlardan bazıları öl, yat, otur, kalk, kapat, bekle, hayır,gel, getir ve al gibi. Bu komutların hepsini dinliyor.
Çok akıllı bir köpek o.Annem izin verirse onunla uyuyabiliyorum.Okuldan gelince beni çok özlemiş oluyor, hemen sevinç gösterilerine ve oyuncaklarını getiriyor onunla oynamam için.
Çok şanslıyım çünkü benim çok iyi bir arkadaşım var.