Güneş var olduğundan beri dünyadaki bütün canlıların yaşaması ve gelişmesi için sonsuz bir kaynak olmuştur. Tüm canlılar bu kaynaktan bütün ihtiyaçlarını karşılıksız sağlamakta ve yaşamlarına devam etmektedirler. Bu kaynak bilim insanlarına da birçok fikir vermiştir. Hizmet verip insanoğlun yararına birçok şey yapıp karşılığında bir şey beklememek gibi …
Bilim insanı Jonas Salk’ın yoğun uğraşlar sonucu bulduğu fakat patentini almadığı “çocuk felci aşısı” gibi…
Jonas Salk bu davranışını şu sözüyle destekledi “Güneş’in patentini alabilir misiniz? Ölümü ortadan kaldırmak, kişisel kazançtan çok daha önemlidir.”
Bildiğimiz üzere patent, uğraşlar sonucu elde edilen bilimsel buluşların kullanma hakkının kime ait olduğunu gösterir. Artı olarak patent sahibi kişi, bulduğu buluşun üretimini, kullanımını şirketlere para karşılığında satabilir.
Bu söz benim için ahlaki bir ders oldu. Bilim insanının söylediği sözde insanların yaşam ve ihtiyaç kaynağı olan Güneşin nasıl patenti yoksa, bütün insanlık bundan yararlanıyorsa bu aşının da patenti olmaz diyor ve aşıyı bir ihtiyaç olarak kabul ediyor.
Artı olarak bu olayı para için yapmadığını sadece bilim ve insanlık için yaptığını hem sözüyle hem de hareketiyle göstererek milyonlarca çocuğun hayatını kurtararak gösteriyordu. Jonas Salk zengin olmayı seçmeyip kendi çıkarlarını bir yere koyup insanlığın yararına olan şeyi seçti ve birçok firmaya, kişiye örnek oldu.