Bildiğiniz üzere binlerce yıldan beri dünyamızıda bir sürü din ve inanış var.Bu dinlerden en yaygın olanları şunlardır;
Dünya’da toplam 4 tane din bulunmaktadır. Dört tane dinin isimleri İslamiyet, Hristiyanlık, Yahudilik ve Budizm’dir. Bu dinler en çok taraftarı ve inananı olan dinlerdir. Bunların yanında başka dinler de bulunmaktadır. Ancak bu dinlerin inananları veya diğer bir ifade ile taraftarlarının sayısı küçük değerlerdir.
Bunlara örnek olarak: Jainizm, Sihizm, Şintoizm, Taoizm, Tenrikyo ve Zerdüştlük verilebilir. Bir de ek olarak hiçbir dine inanmayan bir grup bulunmaktadır. Bu grup herhangi bir tanrıya veya dine inanmaz. Dini literatür de bunlara ateist, inançsızlıklarına ise ateizm denilmektedir. Belirttiğimiz üzere saydığımız her dinin kendisine ait özelliği bulunur. Ancak İslamiyet, Hristiyanlık ve Yahudilik aynı Tanrı tarafından, Allah tarafından yeryüzüne indirilen dinlerdir. İndirilme dönemleri farklıdır.
Peki bizim ahlakımızı bu dinler mi oluşturuyor?Bu pek çok kişinin sorduğu ve önemli olan bir konudur bu.Öncel,kle ahlak nedir gelin size bunu açıklayım.Ahlak insanın doğuştan getirdiği ya da sonradan kazandığı birtakım tutum ve davranışların tümüdür.Evet ahlak çoğu zaman sonradan kazanılır.İslamda ahlak denilince akıla hemen kadınlar gelir bu çok saçma bence çoğu cahil insan kafası kapalı olan kadınları ahlaklı olarak sayıyor hiç hayatlarının geri kalanında neler yaptıkjlarına veya davranışlarına asla bakmıyorlar.Bu kesinlikle çok yanlış bir yaklaşiım.Ahlak asla insanın dış görünüşüyle belirlenemez.
Eğer ahlak dış görünüşle belli olsaydı emin olun islam dinine inanan cahil insanlar daha kuran-ı kerimi okumadan sadece dışarıdan duydukları saçma salak bilgilerle insanları yargılamazlardı.Kesinlikle bir dinin insana ahlak kazandırabileceğini düşünmüyorum neden mi?çünkü ahlak sonradan öğenilir doğuştan gelmez bunu bize öğreten kimdir peki?Tabii ki bunu bize öğreten öncelikle ailemiz ondan sonra çevremizdeki insanlardır.
Hani bir söz vardır bilir misiniz…Arkadaş çevren nasılsa sende öylesindir veya sen nasılsan arkadaş çevrende öyledir.Çünkü arkadaş çevresini insan kendi seçer bu da doğal olarak kendine benzeyen insanları seçmen anlamına gelir.Şu hayattaki belki de en önemli şey insan seçmektir çünkü senin hayatını tabii ki de sen belirsersin fakat bir desteğe veya bir fikire ihtiyacın olduğunda hemen gidip yanındaki dostlarına sormak ister insan.Ahlak da aynı böyledir.Çevresindekilere özenir insan asla bir dine özenmez dinler sadece bir fikir kaynağıdır geri kalanın hepsi insanın kendisine bağlıdır
Ahlaklı olan insan hep sevilir toplumdave saygıyla karşılanır ne demişler;Ahlak veş vakit,ahlak 24 saat farzdır.