Herkese merhaba. Sakız çiğnemeyi sever misiniz? Sakızları tadına göre mi alırsınız, yoksa dışındaki jelatinine göre mi? Bazı insanlar sakızdan çok içinden çıkacak fallara göre sakızlarını seçerler. Nedense o içindeki fallar onların umudu gibi olurlar. Bir başka insanlar ise sakızı aromasına göre seçerler. Bazısı orman meyveli, damla sakızlı, naneli, kavunlu, karpuzlu ve daha birçok aromasını vardır çiğnediğimiz sakızların. Peki bu çiğnediğimiz sakızların günümüze kadar nasıl geldiğini hiç merak etmediniz mi? Ben merak ettim ve bu bloğumda sizlere bu konuyla ilgili bilgiler vereceğim.
Dünyada her yıl 4 milyardan fazla sakız satılmaktadır. Sakızın tarihçesi bundan 2000 yıl öncesine kadar dayanır. Bu gerçekten de uzun bir süredir. Sakızın buluşunun arkasındaki adam John B. Curtis’tir. İlk sakızı 1848 yılında bir ladin ağacının reçinesinden deneyerek yapmaya çalışmıştır. Bu deneyin sonucunda çiğnenebilir bir malzemeydi ve bu deney sakızın önündeki yolun açılmasında büyük katkıda bulundu. Ayrıca bu denemeler 2 yıla aşkın bir süreçte yapılmıştır. Daha sonrasında da sakıza aromalar ekledi ve ekstradan da lastik havası vermek içinde parafin de ekledi. Sakızın bugün ki model hali için de 10 yıl gibi bir süreç geçti.
Chicago merkezli “ William Wrigley ” isimli şirket sakız üretim işindeki en büyük oyuncularından biri oldu ve hala da en büyük şirketlerden biridir. Halk arasında bu şirket sadece “Wrigley” olarak bilinir. Ayrıca Wrigley sakızları 2. Dünya Savaşı sırasında Amerikan askerlerini rahatlatmak ve stresten uzaklaştırmak içinde kullanılırdı. Amerikan askerlerine bu sakızlar bağışlandığı için de bu marka halk arasında daha da büyük bir popülerliğe ulaşmış oldu.
Daha sonralarında ise de “Tutti-Frutti” markası da meşhur oldu. New York’un çeşitli yörelerindeki istasyonlara Adams Gum Co. şirketi kurucusu ve sahibi Thomas Adam tarafından yerleştirildi.
Günümüzde ise yüzlerce sakız firmaları vardır bunlardan bazıları: first, falım, mabel, şıp sevdi, brooklyn, toybox… Son zamanlarda ise insanların canını sıkan dedikodular çıkmaya başladı. Bu dedikodular şunlardır: sakızın içerisinde kanserojen maddeler bulunduğu hakkındadır. Ama bu haberden sakız satış oranlarında azalma görülmemiştir.
Kaynakça: http://www.bilgiustam.com/sakizin-icadi-ve-tarihcesi/