Ağacın İçindeki Gizli Kapı

Çiğdem akıllı, sakin, kitap okumayı seven bir kızdı. Evinin yanında koskocaman ve yemyeşil bir orman vardı. Annesi filozof, babası ise gizli bir ajandı.

Çiğdem odasında sakince kitap okurken birden evin telefonu çaldı. Çiğdem tam telefonu açacaktı ki babası içeriye daldı. “Sakın telefonu açma. O benim baş düşmanım Karahindistancevizi. Çok garip bir adı olsa da kendisi çok tehlikeli. O telefonu açarsanız evimizin adresini bulur.” dedi. Çiğdem ve annesi şaşkınlıkla kalakaldılar. Tabii ki o telefonu da açmadılar. Bir süre sonra her şey sakinleşince Çiğdem ormanda kitap okumak için dışarı çıktı. Bir ağacın köşesine oturup kitabını okumaya başladı.Bir süre sonra Çiğdem’in kolu gizli bir düğmeye çarptı ve birden ağacın içinde gizli bir geçit belirdi. Çiğdem o geçidin içinde ne olduğunu o kadar çok merak etti ki hemen içeriye girdi. Çiğdem geçide girer girmez kapı sıkıca kapandı. Çiğdem her ne kadar uğraşsa da kapı açılmadı. Sonra çaresizlik içinde etrafına bakındı. Hemen yanında bir meşale olduğunu fark etti. Meşaleyi aldı ve karanlık geçitte onunla beraber yürümeye başladı. Biraz ilerledikten sonra bir yapboz gördü. Zaman geçirmek için yapbozu bitirmeye karar verdi. Yapbozu bitirince havada altın bir anahtar süzülmeye başladı ve birden Çiğdem’in avucuna düştü. Çiğdem içindeki umut ile beraber geçidin girişine koşarak gitti. Anahtarın kapıyı açtığını görünce o kadar sevindi ki. Hemen kitabını alıp eve koştu.

Hemen eve gitti. Yaşadıklarını annesi ve babasına anlattı. Fakat ikisi de Çiğdem’e inanmadı. O yüzden bu macerayı sadece  Çiğdem biliyor. Hatta bazı günler bu macerasını hatırlayıp dolabının köşesinde sakladığı altın anahtara bakıyor.

(Visited 40 times, 1 visits today)