Sabah olmuştu ve ben yine açlık, susuzluk içindeydim. Uyandım. Yatağımdan yavaşça doğruldum. Mutfaktan harika ekmek kokuları geliyordu. Koşarak mutfağa gittim. Anneme günaydın deyip, babam nerede diye sordum. “Dışarıya bize su getirmeye gitti” dedi. Ve sonra bana da ” hadi sen de git de babana yardım et” dedi. Ben de terliklerimi giyip babamın yanına su taşımaya gittim. Omuzlarım kopana kadar kadar kuyudan eve su taşıdık babamla. Annem yemeği hazır etmişti. Bir kasede ekmek parçalayıp içine bir şeyler doğramıştı. Ve yanına da babamla taşıdığımız sular vardı. Yemeğimizi yedikten sonra da arkadaşlarımın oyun oynama sesleri geldi. Ben de dayanamayıp çıktım dışarı. Bir güzel oyun oynadık akşama kadar arkadaşlarımla. Oyun açlık ve susuzluğumu biraz olsun yatıştırdı ama hala çok açtım. Ben de en son çareyi yatmakta buldum.