Pazartesi günüydü ve ben her zamanki gibi söylenerek yatağımdan kalkmıştım. Elimi yüzümü yıkadım ve kahvaltımı yaptım. Artık okula gitme vaktiydi. Annem harçlığımı verdiğinde arasında küçük bir kağıt görmüştüm. Fakat geç kaldığımdan umursamamıştım. Aceleyle arabaya bindim. Okula gelmiştim, ilk ders Türkçe idi. Nokta, virgül derken ilk ders bitmişti. Dersler dersler derken sonunda öğle yemeği gelmişti ben de tostumu almak için elimi cebime attım ve bir not kağıdı buldum. Üstünde bir adres yazıyordu. Yeniden cebime koyup paramı verdim ve tostumu aldım. Fakat bu not kağıdı aklımdan çıkmıyordu. O adres neresiydi mesela? Bu gizemi çözmek için okul çıkışı o adrese gitmeye karar verdim. Okul bitmişti. Ben anneme ”Arkadaşlarımla biraz oynayacağım.” dedim ve arkadaşlarımla gizemli adrese doğru yola çıktık. Geldiğimizde ıssız ve karanlık bir ev bulduk, içine de girdik tabii. Çığlık sesleri, ağlama sesleri geldiğinde ben ”Hadi çıkalım!” diye bağırdım. Kapı kapandı ve ışıklar açıldı. Balonlar, pasta ve ”İyi ki doğdun!” yazan bir pankart vardı. Anlamıştım. Bugün benim doğum günümdü. Nasıl da unutmuştum ama… Neyse bütün bunlar sırf bir doğum günü içinmiş meğer. Ama gerçekten mutlu olmuştum. Bütün bunları annem ve arkadaşlarım planlamış.
Adres Kağıdı
(Visited 65 times, 1 visits today)