Dünyada adalet ve eşitlik asla dengeli bir şekilde bir arada bulunmamıştır. İnsanlar arasında sınıf farkı her zaman olmuştur, bir grup diğerine her zaman üstün görülmüş, onun yerine tercih edilmiştir. Zengin fakirden üstün, işi olan insanlar ise işsizlerden önemli sayılmıştır. Bu üstünlük sebebiyle ise eşitlik bozulmuştur.
Adalet ve eşitlik beraber bulunması zor kavramlardır. Örnek olarak ise stadyumda maç izlemek isteyen bir baba ve iki oğlunun bulunduğu bir durum verilebilir. Babanın iki oğlundan biri diğerinden biraz daha uzundur ve babaları da iki oğlundan da daha uzundur. Bulundukları konumda bulunan altı adet kutuyu aralarında paylaşıp oturmak istemektedirler. Bu durumda kutuları ikişerli bölüşmeleri eşitliğe sebep olur çünkü artık hepsinin eşit sayıda kutuları vardır oturabilecekleri ancak bu durumda en kısa çocuk maçı düzgün bir şekilde izleyememektedir. Bu durum adaletli değildir çünkü hepsi aynı konfora sahip değildirler. Ancak en kısa oğulun üç kutu, biraz daha uzun olan oğulun iki kutu ve babalarının bir kutu alması durumunda ortamda adalet oluşur çünkü artık aynı konfora sahiptirler ve hepsi maçı rahat bir şekilde izleyebilmektedirler. Son durumda adalet bulunmasına rağmen eşitlik sağlanamamıştır.
Adalet, hak edene hak ettiğini vermek anlamına gelirken eşitlik, kişiler arası ayrım yapılmaması durumudur. Bu durumda idari para cezalarının herkes için aynı ve sabit olması eşitliğe girer. Bunun doğruluğunu sorgulamak ise adalet ve eşitliği karşılaştırmak demektir. İdari para cezasını adaletli bir şekilde dağıtmak, verilecek para miktarının kişinin gelirine oranlı olması demektir. Bu cezanın gelire oranlanıp adaletli bir şekilde dağıtılması pek çok insanın hayatını rahatlatıp geçimlerini kolaylaştıracaktır. Bu sayede herhangi bir şekilde suç işleyen birçok işsiz insan ve yoksulluk sebebiyle geçinemeyen ailelerin mensupları bir miktar da olsa rahatlatacaktır. Tabii ki de bu cezanın adaletli bir şekilde gelire oranlanması bir grup insanı rahatsız edecektir. Bu değişimin özellikle zenginleri rahatsız edecek olmasının sebebi ise bariz bir şekilde gelir-ceza oranıdır. Kimse fazladan para ödemek istemez iken bir ceza almaları durumunda onlar eskisinden daha yüksek miktarda ödeme yapmaya zorlanacaklardır. Bu durumda sağlanan adalet maç örneğinde olduğu gibi eşitliği geri plana düşürmüştür.
Tüm bu fikirlere dayanarak böyle bir durumda adaletli olunması daha mantıklı olmaktadır. Adaletli olmak bir grup insanı üzecek olsa da desteklenmesi gereken bir başka grup vardır ortada. Adaletli olunması ile haksızlıkların, güvensizliğin, inançsızlığın önüne geçilerek, adil bir ortamda bir arada yaşamak için en önemli unsur olan insan olmanın tadına varılabilir.