Açlığın Çözümü Zehir Değildir

Dünya’nın nüfusunun artmasıyla beraber kişi başına düşen yiyecek sayısı azalıyor. Elimizde sınırlı sayıda bulunan kaynaklar, kontrolsüz tüketim nedeniyle daha hızlı eksiliyor. Kaynakların bitmesini engellemek ve herkese yemek yeme hakkı tanımak için uzmanlar son yıllarda genetiği değiştirilmiş gıdalar üretiyor. Bu gıdalar açlık ve kıtlık tehlikesi karşısında tek çözüm gibi gözüküyor.

GDO’lu ürünler, hızlı ve kolay üretilmesi sebebiyle günümüzde tercih edilen bir yöntemdir. İnsanların gözünde masum ve sağlıklı gözükse de,  zararları faydalarından fazladır.

 

Sanayi Devrimi ile başlayan ham madde yarışı kaynakların ülkeler gözünde değerini arttırmıştır. Gelişmiş Devletler, gelişmekte olan devletlere baskı ve sömürgecilik yaparak kaynaklarını almışlardır. Üstüne üstlük kapitalist bir sistem kurarak zaten zor bulunan kaynakları borç vererek ya da vergiye bağlayarak satmışlardır. Bu kısır döngüde sistem her zaman kazanırken insanlar ve uluslar kaybetmektedir. Benzer dönemlerde bu sistemi kuran adamlar dünyadaki açlık ve kıtlıktan bahsetmeye başlayıp insanların ilgisini ve parasını kendilerine çekmişlerdir. Böylece hem para kazanıp hem de güç elde etmişlerdir. İnsanları kendilerine bağımlı hale getirip, az malzemeden çok ürün elde etmişlerdir. Yani GDO’nun çıkış amacı da kendisi kadar kötüdür.

Kendisine gelicek olursak, içinde insan sağlığı için zararlı olan ilaçlar bulunur. Bu ilaçlar hormonal dengeleri bozar, vücut gelişiminde değişimlere yol açar ve hemen önlem alınmazsa gelecekte tedavisi olmayan bir çok farklı soruna yol açabilir. GDO’lu ürünler ne kadar doyurucu ve besleyici olsa da içinde bulunan maddeler vücuda zararlıdır.

Kullanım ve çıkış amacının kötü olması yanında içindeki maddeler bu kadar zararlıyken, GDO’lu ürünlerin kullanımını arttırmayı düşünmek bence çok yanlış. Kıtlık ve açlık tehlikesi için iyi bir çözüm gibi gözükse de insanlar aç kalınca gelicek olan acı ve tehlikelerden daha kötüdür. İnsanlar genetiği değiştirilmiş ürünleri tek çözüm yolu olarak düşünse de bunun yerine daha farklı, temelli ve etkili çözümler bulabiliriz.

Bu çözümlerin başında tarım alanlarını genişletmek ve çiftçi tohumu ekim alanlarını arttırmak geliyor. Eski nesil, güvenilir, yapısıyla oynanmamış tohumların kullanılması insan sağlığı ve yapısı için sağlıklı ve yararlıdır. Bu tohumların ekimi ve biçimi zaman alsa da faydaları ve kazandıracağı para GDO’lu ürünlere göre daha fazladır. Kullanımı elverişsiz olan alanları tarım alanlarına çevirmek dünyadaki yemek kıtlığını bitiren şeylerden biridir. Bu alanların bakımı ve maliyeti gelicek olan kazançtan sağlanabilir. Üstüne kazanılan paralarla daha fazla tesis kurulabilir.

Yani GDO’lu ürünler kullanmak ve kıtlık sorununu bu ürünlerle çözmek yerine başka yollar tercih edebiliriz.

(Visited 7 times, 1 visits today)