Emre sınavlarına çok çalışan bir lise öğrencisi. Her zaman ödevlerini yapar ve derslerini tekrar eder ancak bazı zamanlar Emre çalışmak istemiyordu ve o anlardan biri gelmişti. Yarın Emre’nin matematik sınavı vardı.
Matematik sınavına çalışmayarak yaptığı hatayı kötü bir yolla anlayacaktı. Akşam olmuştu ve Emre okuldan çıkıp eve gidiyordu. Yolda matematik hocasını görmüştü ancak yüzünü gizlemeye çalışmıştı çünkü sınavdan dolayı ona kızacağını düşünmüştü. Eve vardığında ilk iş olarak bir özür mektubu hazırlamayı düşünen Emre daha sonrasında vazgeçti ve bunun çok saçma olduğuna kanaat getirdi. Akşam rahat uyuyamayarak bütün gece boyunca ders çalışmaya karar verdi ancak yarın okulunun olması uyumamasına engeldi. Sabah ilk ders matematikti ve derse ilk giden öğrenci Emre’ydi. Yaptığı hatanın farklında olması onun içini rahatlatmıyordu aksine onu daha da kötü ediyordu. Matematik öğretmeni Mehmet bey sınıfa girmişti artık Emre kaderine razıydı. Öğretmen sınavları okuyordu ancak Emre’nin sınav kağıdı en sondaydı öğretmen tam sınavı okuyacakken zil çalmıştı Emre kurtulduğunu zannediyordu ancak öğretmen tenefüse çıkartmadı ve Emre’nin sınav kağıdını okudu. Emre 96 almıştı bu okul tarihinde bir matematik sınavından alınan en yüksek nottu. Emre” duyduklarıma inanamıyorum.”. Emre bir anda bütün hatalarından ders çıkarmıştı ve bu sınav ile birlikte şunları anlamıştı ders tekrarının ne kadar önemli olduğunu ve aksatılmaması gerekilen bir şey olduğu.
Daha sonrasında Emre uykusundan uyandı ve hemen matematik sınavı için çalışmaya başladı. Rüyası onu adeta bi şeyler yapmaya sürüklüyordu. Emre daha sonrasında matematik sınavından 96 aldı ve bir dah ödevlerini ve ders tekrarlarını aksatmadı.
