Acı Paylaşım

Doğduğum an yaşadığım hayat benim olmaktan çıkmıştı. Her şey ben dünyaya gelmeden ayarlanmış gibiydi annesiz ve babasız büyüyünce böyle oluyor sanırım. Nasıl olsa ben annesinin ölümüne sebep olan küçük bir yaratıktım babam hep öyle seslenir de bana. Küçükken bu kelimeleri işitmek zoruma gidiyordu uyumadan önce babamın sesi kulağımda çınlıyor ve hüngür hüngür ağlamama neden oluyordu. Ayak seslerini duyduğumda ise göz yaşlarımı kontrol altına almaya çalışıyordum neden mi çünkü erkekler ağlamazmış. Duygularıma bile sahip olan babam yüzünden kendi kişiliğimi bulmakta oldukça zorlanıyordum. Eğer annem yaşasaydı neler olacağını düşünmeden edemiyordum. Babama baş gösteremeyecek kadar çaresiz ve korkaktım. Onun sözünün üstüne söz söylediğimde ezilen, hırpalanan ben oluyordum ve bu durum zihinsel olarak da fiziksel olarak da yorgun düşmeme neden oluyordu.

Acının bedenimi ele geçirdiği zaman on altı yaşındaydım günlerce hatta belki de aylarca ağlamıştım bir babanın çocuğuna el kaldıracağı aklımın ucundan geçmezdi. Gerçi böyle bir babaya sahip olunca düşünmem gerektiğini unutmuşum. Annemi ziyaret etmek için mezarlığa gitmemi hiçbir zaman izin vermezdi gizlice giderdim ama o gün annemin mezarı başında karşılaştık. Yakamdan sürükleyerek arabaya bindirdi ve o an kendimden geçip bayılmışım. Gözlerimi açtığımda ayağa kalkacak gücü kendimde bulamamıştım. Babam ise karşımda kırık bir sandalyenin üstüne oturmuş sessiz sessiz ağlıyordu. Evet, babam ağlıyordu. O an yüzümdeki mutluluğa karşı koyamadım çünkü babam sinirli, korkunç ve duygusuz kişiliklerinin arkasındaki duygusal ve kırılgan adamı bana göstermişti.  O an anladım ki babam sandığım kadar korkunç bir adam değildi.

Babamla ilk defa o gün tanışma fırsatına sahip oldum. Annesi ve babası tarafından terk edilmiş küçük bir çocuk karşımda oturuyordu. Dışardan gelen darbelere karşı oluşturduğu güçlü ve korkunç görüntüsünün altındaki sevilmeye muhtaç o adamı seven, anlayan kadın ise işte benim annem oluyor. Bu sefer terk edilmesine neden olan kişi ise görülen o ki yine annem. Terk edilmeyi hazmedemeyip yaşadığını yaşatan ve bütün bunların altında ezilen kişi ise ben oluyorum.

Kendi geçmişindeki çocuğun aynısını yaratmaya çalışan bir babanın yaptığı yanlışlardan dolayı af dilemesi kadar mutlu eden bir şey olamamıştı beni ölüm döşeğine düşsem de aklımdan silinmesini istemeyeceğim tek anımın bu olmasını dileyecektim. Babamın da yaptığı gibi insan kendi kimliğiyle konuşurken pek az kendisi gibidir, ona bir maske verilirse gerçeği anlatır.

(Visited 19 times, 1 visits today)