İnsanlar dünya üzerinde hüküm sürmeye başladığı andan itibaren hayvanlar, insanlar için verimli bir kaynak olarak görülmüştür. Bu kaynağı besin olarak, ulaşım aracı olarak ve eğlendirici olarak kullanmışlardır. Yıllar geçtikçe bu kaynağın aslında daha farklı yollarla da kullanılabildiği keşfedilmiştir.
Hayvanlar insanların elinde bir oyuncak halinde. Halbuki onlar olmasa bizim dünyada varlığımızı sürdürmemiz neredeyse imkansız ama biz ellerimizle onlara işkence yapıyoruz. Sizin de kullandığınız çoğu ürün piyasaya sürülmeden önce hayvanlar üzerinde test ediliyor fakat bu test öyle kısa süren ve acısız bir test değil.
Gözlerinizin içine asit damlaları damlatıldığını düşünün veya derinizin kazındığını. Ne kadar acı verici, değil mi? İşte çoğu hayvan da bu acıları bir sürü kez yaşıyor ve canlarının ne kadar çok acıdığını sadece kendilerine özgü sesler çıkartarak gösterebiliyor. Bunları düşünmek bile bir insan olarak beni utandırıyor ama bunu yapanlar utanmıyor.
Kozmetik şirketlerinin bazıları hayvan testleri yapmayı reddediyor lakin tüm şirket ve sektörler için bu geçerli değil. En ünlü markalar bile ürünlerini farklı düzeneklerde test etmek yerine hayvanlarda yani canlılarda test etmeyi tercih ediyor. Bunun bir tercih bile olmaması ve yasaklanması gerekiyor. Çoğu tüketici de bu olaylardan bir haber ürünleri kullanıyor. Şunu da belirteyim, ben kesinlikle kullanmıyorum demiyorum, inanın ki kimse bunu iddia edemez. Sadece oldukça almamaya çalışıyorum.
Maalesef, bir sektör var ki mecburen almamız gerekiyor. O sektörün adı “İlaç sektörü” oluyor. Hemen hemen her ilaç hayvanlar üzerinde test ediliyor. İnsanların mecbur kaldığı ve almak zorunda olduğu o ilaçların belki de hepsi hayvanlar üzerinde test ediliyor. Gerçekten bu bilgiler insanın içine öyle bir oturuyor ki kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Belki böyle anlatınca çok da hüzünlü gelmiyordur ama gerçek görüntüleri görmek, attıkları çığlıkları dinlemek ve canlı canlı izlemek gerçekten insanı derinden etkiliyor. 2023 yılındayız ama maalesef ki hayvan testleri devam ediyor. Anlamakta zorluk çekiyorum. İnsan olduğum için kendimden utanıyorum, bazen kendimi öyle kötü hissediyorum ki. Karıncaya bile zarar gelmesinden korkarken bir hayvanın üzerinde test yapılarak acı çektirilerek öldürülmesi içime çok oturuyor. Kendimi avutmaya çalışıyorum, bazen işe yarıyor bazen yaramıyor.
Karşılıksız sevgi gösteren, hayatımızda önemli bir yer taşıyan hayvanlarımızı kendi menfaatlerimiz için öldürmek. Bilmiyorum, düşüncesi ağır geliyor. Doğanın bir kanunu der ki “Büyük, küçüğü yer.” mecbur olarak bu kanun hayvanlar arasında işliyor ama insanlar ve hayvanlar arasında işlemeye kalkınca denge bir anda bozuluyor.
Kaynakça:
https://tr.m.wikipedia.org
https://www.unilever.com.tr