Sonunu bilemeden başladığım bu yol hakkında inanın ben de hiçbir şey bilmiyordum.Sonunda görebildiğim tek şey sonumdu sanırım.Bilmeden başldaığım bu mecaranın sonunu bir yandan ruhumun da bende sitediği gibi merak ediyorken bir yandan da beynimin benden istemediği kadar da sonun bilmek istemiyordum.Klasik bir film sonu gibi bitirmek istemediğim bu eşsiz öykümde acaba başıma ne gelecekti diye düşünürken kendimi bir ağacın kavupğunda buldum ,uyumuştum sanırım.Fakat teması benim güçsüz bedenime uygularken ruhuma küfür edercesine sarsan şey neydi?İnanamıyorum yoksa o şey…
Gündelik hayatımda çok sevecen ve bir o kadar da yerimde duramayan bir maceracı olduğumu söylerler çevremdekiler benim için fakat bulunduğum bu ortram tüm hayat neşemi almış ki bende düştüğüm yerden kalkamaz olmuşum.Ben bunları düşünürken çok kuvvetli ve bir o kadarda duygularıma dokunan bir şey canımı çok yakmıştı.İnsanın tüm vücuduna kan pompalayan aort damarım tıkanmışta hayatabağlanamamış gibi hissettim o anda o şey korktuğum varlıktı.
Önceden hayatını çok incelediğim Dede Korkut vardı şu anda önümde,ak sakalıyla adeta bana yol gösteriyordu.Onun en belirgin insani özelliği olarak bildiğim sabrı saçın a ve aynı zamanda sakalına ak olarak düşmüşe benziyordu.Fakat onun hayata bakış açısı olan sabrı ben bu korkunç ve bir o kadar da ıssız yolsa koruyamayacak belkide Lokman Hekim gibi son sözlerimi yaprağa yazaktım benden sonrakiler bu yolsan geçmesin diye.Kim bilir bu yolun sonunda ölüm çıkacak meydana…
Ben Dede Korkut gibi olamadım çnceden de düşündüğüm gibi,ne sabır var bende ne de onun kadar koca yüreğim,alamaım onca olayı ufacık yüreğime.Ben bunnları düşüne durayım önüme bu seferde süper kahraman gibi belirdi koskocaman bir şey,bende anlayamadan aldı götürddü bir yerlere…
Kendimi bir anda korkudan çıkmışcasına koşarken buldum,adeta ip bağlasan durmazdım.Omnca kumlu,taşlı yoldan çıkıp yeşilliklerde kaybettim kendimi hunharca koşuyordum ağaçların gövdesine.Bunca nimeti bana yaşatan ondan başkası olamazdı sanırım.Tüm Türk bireylerin beynine kazınan o isim karşıma dikilmiş beni cennete götüreüyordu adeta.Mustafa Kemal Atatürk karşımda bana her zaman yaptığı gibi yol gösteriyordu bitmiş ve kırılmış kalbiiyle…
Ben daldan dala konayım da başıma konan şey annem olmasın!Kafamı kaldırdığımda yanımda ne Dede Korkut var ne de Atatürk sadece annem.Her zamman yaptığı şeyi tekrarlıyor “Hadi Efe okula geç kaldın yine!”Ben üstümdeki yorganı kaldırmaya yeltenirken beni Aatatürk ile konuşurken bölen annem “Üzgünüm,bunu yapmak zorundaydım.”diyor.Bir bilse ben nerden enrye koşturdum o kısacık rüyamda…