Geçen yaz gittiğim anılarımda iz bırakan ilk şehir oldu. Paris’i çok merak ediyordum. Gittiğimizde farklı bir dilin konuşulması, televizyonda gördüğüm yerleri görmem beni çok heyecanlandırmıştı. Bu şehirde bir sürü müze ve turistik yerleri gezdik. Eyfel Kulesi’ni gördüm bir sürü fotoğraf çektim. Tekneyle Sen Nehri’ni dolaştık. Annem ve babamla çok farklı anılarımız olacağını düşündük ve öyle de oldu.
Her gün farklı bir yere gittik. Bu şehirde daha önce neredeyse hiç binmediğim bir ulaşım aracına bindim. Metro, dünyanın en eski metrosuymuş buradaki Hızlı ve eğlenceliydi. Disneyland ‘da çok farklı oyunlara gittik Starwars en hızlı trene bindik. Çanta aldık Mickeyli. Yemek yedik, bir sürü oyuncağa bindik ve her yeri gezdik. Yorulduk ama gece gösterisini izlediğimiz için çok şanslıydık. Uyuyan güzelin şatosunu çok güzel havayi fişeklerle lazerlerle gösteri yaptılar.
Lüksengurg bahçesindeki sarayın içinde süs havuzu vardı. Bu havuzda oyuncak sandal kiraladık ve diğer çocuklarla rüzgara karşı yarıştık. Şehirdeki alışveriş merkezleri, yemek yerlerini hiç unutmayacağım. Yediğim lezzetli yemekleri özellikle kruvasan ve macaron.