Kışın beni en çok sevindiren ve heyecanlandıran şey, kışın hava soğuğunda sabah kalktığımda her tarafın bembeyaz olmasıdır.
Perdeyi açtığım an kafama bir takım soru işaretleri takılır: “Acaba kardan adam yapabilecek kadar kar yağmış mıdır?”, “Acaba okul tatil olur mu?” gibi.
Senenin ilk karı, bir de yoğun yağmış ve ulaşımı aksatır olmuşsa, belki adını bile bilmedikleri adamın, valinin, konuşmasını bekler tüm öğrenciler. Herkes okulun tatil olmasını ümit eder. Eğer tatil olmazsa daha çok kar yağmasını ister.
Ama, kış sadece bundan ibaret değildir. Bana sorarsanız kışın en keyifli anlarından biri, sıcak bir içecek alıp içerken pencereden kar taneciklerinin gökyüzünden nazlı nazlı süzülüp yere inmesini, toprakla buluşmasını izlemektir. En eğlenceli aktiviteyse dışarı çıkıp karla oynamak, kaymak ve parmaklarımız, hatta ellerimiz soğuktan hissizleşene, burnumuz domatesten bille daha kırmızı olana kadar kartopu oynamaktır. Tabii ki sonrasında hastalık kaçınılmazdır.
Her mevsimin kendine ait ozellikleri vardır. Önemli olan hepsini yaşarken mutlu olabilmektir.