Eşit Davranmak Her Zaman Adaletli Midir?

Son günlerde “Hayat hiç adil değil” cümlesini çok sık duyar olduk. Ne olursa olsun hayat acısıyla tatlısıyla yaşamaya değer. Ancak bu hayatı daha güzel yaşamak ve daha adil hale getirmek bizim elimizdedir. Bazı insanlar ömürleri boyunca dikiş tutturamazlar ama atıp tutarlar, büyük hedeflerinden adaletten söz ederler. Onları tanıyanlar da bıyık altından gülerek “Hayır yok ki.” derler.

Adil olmak ailede başlar. Anne ve baba çocuklarına adil davranmadıkları zaman onlar da ileride aile kurdukları zaman aynı şekilde davranırlar. Kız-erkek çocuk ayrımı yapmak da iyi değildir. Adil olmayan ebeveynler çocuklarının gözünde değer kaybeder. Çevremizde sevilen, sayılan bir insan olmak istiyorsak buna erişmek için gayret sarf etmeliyiz. Dürüst, çalışkan, sevecen, merhametli ve adil olmalıyız. Bence bu kavramların içindeki ilk sırada adaletli olmaktır. Adil olmak ne demektir? Herkese eşit davranmak diyeceksiniz belki… Haklıya haklı, haksıza haksız demektir. İster bu haksızlığı yapan en yakınınız olsun, ister düşmanınız olsun gereğini yapmak gerekir. Haksız olan en yakınınız diye suçunu mazur görmeye çalışmak bütün erdemlerinizi yok eder. Öncellikle dürüstlüğünüzü kaybedersiniz. Yardımseverlik sıfıra iner. Merhamet yok olur. Adil olamazsınız bana göre…

Kısaca çevremizde sadece saygın bir insan olarak tanınmak için değil, kendimize saygımızı kaybetmemek için hayatımızın her döneminde adil davranalım. Goethe`nin de dediği gibi “Eğer adalet kaybolursa insanın dünyada yaşamasının manası kalmaz.”

 

(Visited 256 times, 1 visits today)