Ali o sabah erken kalkmıştı.Okula gitti.Bahçeden bir kere gizlice dışarı çıkarken yakalanmıştı.Ama şimdi daha gizlice çıkacaktı.Bu defa arkadaşlarıyla dışarı çıktı.Ali,uzun tenefüste arkadaşlarıyla oyun oynuyormuş gibi yapıp hemen bahçeden kaçmışlardı.Okulun kenarında küçük bir mağara vardı.Hiç kimse içeriye girmemişti fakat sadece Ali girmişti.Mağarada yaşlı bir adam vardı.Yaşlı adam Ali’ye bir heykel verdi.
Ali heykeli neden verdiğini sordu.Ve adam da anlatmaya başladı;
-Bir zamanlar bu ülkede bir sürü heykel vardı.Ama bir inşaat aracı yapıldıktan sonra hepsi yıkıldı.Bu heykel en özel heykeldi.Ama gitgide özelliğini kaybediyor.Özelliğini geri getirmek için onu heykel diyarına götürmeliyim,dedi.
Ali arkadaşlarıyla birlikte yola çıktı.Ali heykeli götürürken yere düştü ama Allahtan heykel yere sert düşmediği için kırılmadı.Ali ucuz atlatmıştı…Arkadaşı ikinci bir kaza daha olur diye Alinin elinden heykeli alacaktı ama Ali:
-Sakın ona dokunma.Onu ben taşıyacağım dedi ve kadife bir beze sararak daha sıkı tuttu.Artık heykel daha güvendeydi.
Ali çok mutluydu çünkü onun için maceralar yeni yaşanmaya başlanmıştı ve daha çok meceralar onu bekliyordu.