Her gün olduğu gibi okula gitmek için hazırlanıyordum. Servisin sesini duymuştum. Bilirsiniz işte sabahın köründe kalkıp servise gidiyordum. Çok erken uyanmamız gerekiyordu. Bu arada bir ay sonra üniversite sınavım vardı. Zor şartlar altında çalışıyordum. Çevremdekiler bana başaramayacağımı söylüyorlardı. Bu bana dokunuyordu. Bazen kendime soruyordum “Acaba kendimden çok şey mi istiyorum?” Bu arada ben doktor olmak istiyorum. Arkadaşlarım doktorluğu anca rüyamda görebileceğimi söylüyorlardı. Ben de onları tersleyip gidiyordum. Öğretmenlerim onları kafama takmamamı söylüyordu. Zaman akıp geçiyordu. Ama benim çalışma hızım zamandan da hızlıydı. Bazen ders çalışmaktan ödevleri unutuyordum. Bazen boş boş oturup hiç bir şey yapmıyordum. Sınava çok az kalmıştı. 25, 20,15 demeden son 1 gün kalmıştı. Öğretmenler sınavda ne yapmamız gerektiğini anlatıyorlardı. Bugün cumaydı. Normalde okul bitti diye sevinirdik ama şimdi sınav geldi diye üzülüyorduk. Ertesi günün stresini unutmak için erkenden uyudum. Ve çoğu kişinin en korktuğu an gelmişti. Sırf stres yapmayayım diye sınava 10 dakika erken gelmiştim. Ama yine de çok stres yapmıştım. Kendime hiç inanmıyordum. Sınavda konuşmak yasaktı. Yanımdaki çocuk sakız çiğniyordu. Ve çok ses çıkartıyordu. O çocuk yüzünden dikkatim dağılmıştı. O ana kadar yaptığım her şeyi unutup sınava odaklandım. Bir sonraki gün tekrar sınav vardı. Sınavım yine stresli geçmişti.
Gün geldi geçti. Sınav sonuçları açıklandı. İlk 1000’e girmiştim. Artık hayallerim gerçekleşmişti. Şunu unutmayın ‘İnsanlar imkansız sandığı yerden zirveye ulaşır. Siz yeter ki çalışın ve inanın.’
İNAN, ÇALIŞ, BAŞAR
(Visited 26 times, 1 visits today)