Bir varmış, bir yokmuş, Ecrin diye bir kız varmış. Kendisi beyaz tenli, kahverengi gözlü, sarışın, uzun saçlı ve zayıf bir kızmış. Bir de kardeşi olan Melis’ i anlatayım size. Kendisi esmer, kısa saçlı ,siyah gözlü ,kahverengi saçlı, balık etli bir kızmış. Ecrin ve Melis bir gün kampa gitmişler. Ormanda kamplarını kurmuşlar. Ateş yakmışlar, çadırlarını kurmuşlar ve eşyalarını çadırın içine koymuşlar. Sonra sohbet etmeye başlamışlar. Demişler ki:
– Ecrin sence burası fazla korkunç değil mi?
– Zaten önemli olan bu Melis. Hey orada bir adam mı var?
– Bence orada insanımsı bir şey var Melis.
– Ohh insanımsı şey gitti. Orada çok fazla kurt var. Haydi içeri girelim.
– Haydi hemen girelim kurtlardan çok korkuyorum Ecrin !
O gece insanımsı şeye rastlamamışlar.
Sabah olmuş. Kahvaltı yaptıktan sonra yine sohbet etmek için dışarıya çıkmışlar. Sonra yine bir insanımsı o bilinmeyen yaratığı görmüşler. Korkmuşlar. O insanımsı yaratık kızları gizlice izliyormuş . Kızlar onun yüzünü görmüşler. İnsanımsı şey hemen oradan kaçmış. Hemen ardından bilinmeyen bir kız çıka gelmiş. Kızlar o insanımsı şeyin adını sormuşlar. Bilinmeyen kız demiş ki: insanımsı şeyin adı SLENDERMAN. Sonra Slenderman Melis’in arkasına geçmiş ve ona tam dokunacakken Ecrin demiş ki: SAKIN DOKUNMA! Slenderman’in Ecrin’e tekme atmasıyla birlikte Ecrin bayılmış. Herkes onu uyandırmaya çalışmış. Ecrin uyanmış ve üç kız Slenderman’in üzerine atlamış. Slenderman korkup kaçmış. Bilinmeyen kız görüşürüz diyerek ormanın derinliklerine dalmış. Ecrin ve Melis eşyalarını toplayıp evlerine gitmişler.