O sabah çok heyecanlıydım.Yatağımdan kalkıp elimi yüzümü yıkadım.Heyecanlı olmamın sebebi de annem,babam ve ağabeyim ile tatile gitmemizdi.Ogün Cumaydı. Okula gittiğimde hep dedektiflik yapardım.
Bir keresinde okulun hemen yanında içinde ışıklar yanıp sönen bir kulübe bulmuştum.Ama ders başlama saati geldiğinden onu yakından inceleyememiştim. Hep kulübeyi düşündüğüm içinde dersimi dinleyememiştim.Sınavdan düşük not almıştım fakat bunu anneme söylemeyince annem bunu fark etti ve sordu :
-Sınavdan kaç aldın oğlum?
-Hiç…..
Annem bana garip garip baktıktan sonra kapı çaldı.Babam gelmişti.Babam da aynı soruyu sordu.Herkes bir garip davranıyordu.
-Boş ver. Tatile çıkmayacak mıyız? Hadi dedim
Tatil için hazırlandık.Yola çıktık ama evde hiç yemek yemediğimden dolayı çok acıktım.Yolda okulun yanındaki kulübeye benzeyen bir kulübe daha gördüm.Önlerinde şöyle yazılar vardı :
-x3E54B= Okulun yanındaki
-W3F65A = Yoldaki
Çok tuhaftı.Bazı insanlar da bunu düşünüyordu.’Ama bunu yapmak imkansız’ diyorlardı.Ben onu kafama koymuştum.Bu gizemi bulacaktım.Cumartesi günü tatildeki evimizin bahçesine çıktım ve kulübelerle ilgili düşünmeye başladım.Olamaz! Annem sınav notlarım için öğretmenimi aramıştı.Hemen bir yere saklanmıştım.Annem beni buldu ve çok kızmıştı.Neyse….Ucuz kurtulmuştum.Evimize geçtim.Ağabeyim ile televizyon seyretmeye başladım.Pencereden baktığımda iki evin arasında WW+CE yazılı bir kulübe daha gördüm.Yine bahçeye çıktım ama köpekler buraya geliyordu.Biri kolumdan ısırdı ama elime bir sopa alınca hepsi kaçtı. Annem beni görünce yanıma geldi ve doktor çağırdı.
Doktor hemen bana Louis Pasteur’un bulduğu kuduz aşını yaptı.Annem doktora 200 tl verince çok şaşırdım ve hemen kulübeye doğru koşmuştum. Kulübedeki yaşlı kadına niçin etrafta bu kadar kulübe olduğunu sordum ve o da anlatmaya başladı.
-Bu bir efsane.Bir zamanlar bu ülkede etraf kulübelerle doluydu.Sonra örümcek gibi kesici olan bir adam geldi.Adam her yeri kesti ve sadece son üç kulübe bıraktı.
sonunda gizemin ne olduğunu öğrenmiştim.Ama bu şifreler ne içindi? Sordum.O da ;
-Kapı açıyor dedi.
Artık imkansızı öğrenmiştim.Çünkü imkansız diye bir şey yoktur.