İnternet tarayıcımızdaki “Geçmişi Sil” tuşu bir çok kişinin hayatını kurtarmıştır. Bu çoğu zaman utandığımız sayfaların başkalarının tarafından görülmesini önlemek için kullandığımız bir özelliktir. Hangi zamana kadar silebileceğinizi, hangi siteleri kaldırabileceğinizi seçebilmek, geçmişin silindiğini belli etmemek için güzel bir özellik. Peki, anılarımızı silebilmek nasıl olurdu?
Anılarımızı bizi biz yapan şeydir. Çocukken elimizi merakla ocağa dokundurduğumuzda canımızın yanması, gelecekte bu hareketin tehlikeli olduğunu belirler. Travmalarımız kişiliğimizi belirlediği için, bu anıları silmek bizi farklı bir insan yapar.
California Üniversitesi’nde bilim adamları, yapılan bir araştırmada bir farenin anılarını silip geri getirmeyi başarmıştır. Fareye bir labirentte yolun nereden gittiğini öğretip, beynindeki nöronları stimüle ederek unutturmayı başarmışlardır.
Bildiğiniz gibi internette sildiğimiz her şey aslında silinmemiştir. Sadece görünürden kaldırılmıştır. Bu bilgiler çoğu kişinin erişemeyeceği yerlerde hala bulunmaktadır. Arşiv teknolojisiyle yanlışıkla sildiğiniz dosyalar, bilerek sildiğiniz dosyalar bir yerde bir süre boyunca saklanır, bu süre arşivin gücüne ve kapasitesine bağlıdır.
Anılarımızı saklayacak bir veri tabanı düşünün. Anlıarınızı siliyorsunuz, arkanıza yaslanıyorsunuz.
Anılarınızı sildiğinizi de unutmanız gerek değil mi sizce?
Anlarınızı sildiğinizi hatırlarsanız, insan doğası olarak o anı beyninizde bulunmasa bile, hatırlayamadığınız için rahatsız olursunuz.
Daha önce yaşadığınıza eminim, mutfağa girdiniz, ne yapacağınızı unutup çıktınız.
Telefonunuzu saate bakmak için açtınız, saate bakmadan geri kapattınız.
Aklınızı sildirmek için oturdunuz, silmek istediğiniz anıyı seçtiniz. Doktor tuşa bastı, gerekli işlemler yapıldı ve…
Uyandınız. Etrafa bakındınız, “ben az önce hangi anımı sildirdim?” diye kendinize sordunuz.
Bu durumdan nasıl kurtulabiliriz?
Bu ikilemden kurtulamadığımız için ileride böyle bir teknolojinin mümkün olmadığını, mümkün olsa da yaygın olmayacağını anlayabiliyoruz.
Anılarımızla yaşamayı bilmeli, kötü anıları bir ders olarak anlamalıyız. Şu ana kadar yaşadığımız deneyimler hep bizi hayata hazırlamıştır. Anılarımız bize özeldir, kimseyle paylaşılamaz, paylaşılsa bile söz ile veya yazı ile olarak. Doğal olarak unutmak en yararlısı, en sağlıklısı.
Beynimiz içgüdüsel olarak travmalarımızı silip atıyor. Bir başkasından duysak bile, aklımızda canlandıramıyoruz.