Sınırsızı Amaçlayanların Sonu

İnsanlar belirli ve sınırlı özelliklerle yaratıldı. Hiçbir zaman ne sınırsız güce, ne sınırsız hıza ne de sınırsız zekaya sahip oldular. Ama bu durumla yetindikleri de pek söylenemez.

İnsanoğlu ne zaman kendinin sınırlarına çarpsa bu duvarı yıkmayı düşledi. Belki kendisi geçemedi duvarı ama duvardan birçok şey geçirdi. Kendinden biraz ‘daha’sını yaptı. Kendisinden daha hızlısını, daha güçlüsünü, daha dayanıklısını… Şimdilerde daha zekisi üzerinde çalışıyor, ismi hepimize tanıdık: yapay zeka.

Prof. Dr. Levent Akın, Hawking’in makinelerin bir süre sonra dünyayı yönetebilecek konuma geleceği fikrine, ”Bu bizim ne kadar aptal olacağımıza bağlı.” diyerek karşılık veriyor. Profesörün, yapay zekanın geliştirilmesinin büyük bir hata olacağını düşündüğü açık. Belki de bu ifadenin altında bir tutam korku yatıyor. Fakat öyle bile olsa, bu korkunun haklı bir yönü olduğu kesin.

Büyük iş adamları, teknoloji liderleri ve bilim adamları yapay zekanın başımıza getirebileceklerinden endişeli. Hawking’in şu sözleri bu durumu açıklıyor aslında: ”Yapay zekanın ilkel türlerinin son derece yararlı olduğunu çoktan gördük. Ancak tam kapsamlı bir yapay zekanın geliştirilmesi insanlığın sonu olabilir. İnsanlar yapay zekayı geliştirdikten sonra, bu tür bir zeka kendi yolunu çizerek kendini yeniden tasarlayabilir ve sürekli artan bir hızda gelişebilir.”

İnsan zekasına eşit ya da fazlası insan ırkı için tehlike oluşturur. Eğer bu zekanın vicdan, duygu, doğru-yanlış kavramı ile dizginlenemeyeceğini de göz önünde bulundurursak, insan ırkı için korkunç bir son o kadar uzak görünmez.

Ne demeye çalıştığımı basit bir örnekle aydınlatayım. Yapay zeka içerisinde herhangi bir duygu bulundurmayan ve daima en pratik çözümü seçen bir aygıt. Bu durumda bir hastalığın ortadan kaldırılması için programlanmış bir robotun çözümü bu hastalığı taşıyan ya da taşıma eğilimi bulunan tüm insanları öldürmekte bulması olası geleceklerden biri. Özellikle dünya problemlerinin çoğunun kaynağının biz olduğunu düşünürsek, kaynağın ortadan kaldırılması gibi pratik bir çözüm yolunun hepimizi ölüme terk edeceği aşikar.

Tabii, iyi robotlar yetiştirirsek tüm bunların olmayacağını düşünenler de var. Bu kişiler bir robotu aynı bir çocuk gibi yetiştirmekten bahsediyor.  Bir romanda geçtiği üzere robotları temel kurallara bağlamanın çözüm olacağını düşünenler de yok değil. Ya bu robotlar temel kurallarıyla çelişen ya da iki kuralını birbiriyle çeliştiren bir durumla karşılaşırsa ne yapacak? Bu daha detaylı bir kodlama gerektiğini gösterir fakat bu kodlamanın da dünyada karşılaşılan sorunlarla baş edebilmesi zor gözüküyor. İyi kalpli robotlarımız kısa devreyle sonlanacak gibi.

Özetlemek gerekirse, ”iyi kalpli” robotların fazla dayanamayacağı bu dünyada yapay zeka çalışmaları kontrol altına alınmalı, daha fazla gelişmesi önlenmeli. Ki bu da yapay zekanın sınırlı tutulması anlamına geliyor. Sınırsızı amaçlayan bir ırk olarak bakalım yapay zekayı ne kadar sınırlayabileceğiz…

  • https://khosann.com/bill-gates-ve-elon-musk-yapay-zekadan-neden-korkuyor-dusunen-robotlar-dunyayi-ele-gecirir-mi-1/
  • https://popsci.com.tr/gelismis-yapay-zekanin-tehlikeleri-cok-ciddi-uzmanlar-cok-gec-olmadan-harekete-gecmemiz-konusunda-uyariyor/

 

 

 

(Visited 98 times, 1 visits today)