Sokaktaki insanlara sorsanız herkes cinsiyet ayrımının ülkemizde çok bariz olduğunu ve bunda kendileri dışında herkesin bir suçluluk payı olduğunu savunur ama anlamadıkları ve bizim onlara sormamız gereken bir soru var. Acaba onlar kendi çocuklarını yetiştirirken kızlarına yemek yapmayı mı yoksa araba kullanmayı mı daha önce öğretmiş? Yani sorun hepimizin anlayabileceği gibi ailenin öğrettiklerinden kaynaklanıyor.
Asıl acı olan durum ise cinsiyet ayrımının herkesin farkında olmadan kabul etmiş durumda olması. Genele baktığımızda bir kadın yemek yapamadığı için mi yoksa araba süremediği için mi kendini daha kötü hisseder? Tabi ki de yemek yapamadığı için kendini daha kötü hisseder. İşte bu böyle olmamalı. Bir kadın aynı anda yemek yapmayı ve araba sürmeyi öğrenmeli. Bir erkek de araba ile oynarken aynı zamanda süzgeçle de oynamalı. Bu problemi çözmek için okullardan başlayabiliriz. İlkokula giden kız öğrencilere Winx ile ilgili arabalar verirken erkek öğrencilere de üzerinde Batman çıkartmaları olan tencereler ve spatulalar verebiliriz. Bu onları cinsiyet ayrımından kurtarabilir.
Ayrıca bu Batman çıkartmalarını sadece erkekler kullanabilir diye bir kayde de yok. Bütün çıkartmaları herkes kullanmalı. İlkokullarda bunlar yapıldıktan sonra ortaokula giden öğrencilerle ilgili de bir uygulama yapılmalı. Mesela yemek yapma dersleri olabilir ya da arabanın parçaları hakkında bilgi verilen dersler olabilir. Böylece öğrenciler aynı zaman diliminde hem yemek yapmayı öğrenebilirler hem de araba ile ilgili temel kazanımlar hakkında bilgi edinebilirler.
Ülkemizde kadınların ezilme oranı daha fazla olduğu için hükümetin kadınlara destek vermesi gerekiyor. Bu yüzden de devlet bazı yasalar çıkaralabilir. Bazı yasaların çıkarılmasından sonra bile ülkemizde cinsiyet ayrımı görülebilme ihtimali olduğu için bazı cezaların uygulanması gerek. Bütün bu çözümlerin uygulanmasından sonra cinsiyet ayrımını etkileyen şeyleri de engellemeliyiz. Cinsiyet ayrımının gerçekleşmesini sağlayan en büyük iki etken mobbing ve cinsel tacizdir. Mobbing* işyerlerinde bir veya birden fazla kişi tarafından başka bir kişiye ya da kişilere yönelik gerçekleştirilen, belirli bir süre sistematik biçimde devam eden, yıldırma veya işten uzaklaştırmayı amaçlayan; mağdur ya da mağdurların kişilik değerlerine, mesleki durumlarına, sosyal ilişkilerine veya sağlıklarına zarar veren; kötü niyetli, kasıtlı, olumsuz tutum ve davranışlardır.* Cinsel taciz bir kişinin rızası olmadan başkası tarafından yapılan cinsel girişimlerin tümüne denir. Ülkemizde cinsel tacizin cezası adli para veya iki aydan üç yıla kadar değişebilen hapis cezası olmasına karşın hala ülkemizde ve tüm dünyada cinsel tacizlerin sonu gelmemekte. Bu cinsiyet ayrımını etkileyen iki temel soruna bir çözüm getirebilmek için devlet yasalar çıkarabilir.
Sonuç olarak cinsiyet ayrımı göz ardı edilebilecek bir sorun değildir ve bu sorunu çözebilmek için herkes bir an önce harekete geçmelidir.