Yıl 2070. Güzel bir sonbahar günü.Tekrar işime gitmek için hazırlanıyordum.Robot köpeğim her şeyimi hazırlamıştı.Sabah kahvaltısını yapmak için köpeğime seslendim.Ne kadar annemin yaptığı yemekleri özlesem de artık protein karbonhidrat ve benzeri tozlar içiyorduk.İşe gitmek için evden çıktık.Yeni bir araba almıştım.Aşağı indiğimde arabamın kapısı açılmış sadece benim arabaya binmemi bekliyordu.Parmak izimle arabaya dokundum ardından bu olağanüstü şey uçarak havalanmaya başladı. Saniyeler içinde kilometrelerce uzaktaki iş yerime ulaştım. Küçüklüğümde hayalini kurduğum mesleğe kavuşmuştum. Bir genel cerrah idim. Almanya’daki hastam Bay Reus’un ameliyatına sadece yarım saat kalmıştı. Mesajlarımı dinlemek için hologram gözlüğümü taktım ve asistanımla görüştüm. Bana Bay Reus’un bütün hastalıklarını ve geçirdiği ameliyatlarının verilerini aktardı. Artık ameliyata başlıyordum. Robotik eldivenimi taktım ve Ankara’dan Almanya’daki hastamı ameliyat ettim. Nasıl mı?Robotik eldivenlerim Almanya’daki bir robotu kontrol ediyordu. Bu sayede Ankara’da bu ameliyatı sanal gözlüklerimle yaptım. Ama robotik eldivenlerim robotu kontrol ettiği için Almanya’da bu ameliyat gerçekleşti. Eve döndüğümde kapımdaki nefes ve ses algılama sisteminden geçtim. Birden önüme köpeğim geldi. Bana yük olan bütün eşyalarımı aldı. Eve girdiğimde yaptığım ilk iş holografik gözlüğümle ailemle konuşmak oldu. Uzun bir konuşmadan ve günün yorgunluğundan sonra kafamı masajcı koltuğa koyduğum gibi uykuya daldım.