Mutluluk hepimizin hayalindeki bir istek ve bu istekle en çok ilişkilendirilen konulardan biri de meslek seçimi. Meslek seçim aşamasında olan bizlere sevdiğimiz mesleğe yönelmemiz, ilgi alanımıza yakın meslekler seçmemiz tavsiye edilir. Çünkü hayatımızın uzunca bir süresince sürdüreceğimiz bu mesleğin bir eziyete dönüşmesi ve sonrasındaki pişmanlık duygusu kimsenin yaşamak istemeyeceği bir şeymiş, öyle söylüyorlar. Bu fikrin ne kadar doğru olup olmadığını tartışmadan önce hobilerimizin ne olduğunu gerçekten biliyor muyuz buna karar vermemiz gerekir bana göre.Bu konuda bir deneyimimin olması şöyle dursun, ben de bu çetrefilli karar verme aşamasında tıkılıp kalmış bir gencim yani söylediklerimin tavsiye niteliği olmadığını vurgulamakta fayda var.
Biz, aslında hayatımız hakkında o kadar da fikir sahibi olmadığımız bir dönemindeyiz; yani ne yapmak istediğimizi, neye ilgimizin olduğunu veya hobi olarak adlandırdığımız aktivitelerimizin cidden kaçını severek yaptığımızdan emin değiliz. Emin olduğumuzu sandığımız noktalarda ise tekrar gözden geçirmemiz gerekebilir. Aklımızda tomurcuklanmış bir düşünce filizinin her açıdan bizim isteğimizce şekillenmemesi olası, çünkü çevremizdeki her şeyden iyi-kötü etkilenebiliyoruz ve bu etkilenmenin “kötü” bir. şekilde olmaması çok önemli, aksi takdirde dönülmez bir yolda sıkışıp kalmış bulabiliriz kendimizi. Kısaca, bir hobinin bile moda olabildiği günümüzde yaptığımız şeyleri başkalarından etkilenip yapmadığımızdan emin olmak, meslek seçiminde çok önem arz edebilir.
Diyelim ki ilgi alanmızı keşfettik, bu konuda -zor da olsa- objektif olabildik, esas sorumuza geri dönebiliriz: Ben bu ilgi alanımı kariyerime taşıyabilir miyim ve bu kariyer beni mutlu eder mi? Bana kalırsa insan sevmediği işte katiyen başarılı olamaz. Olsa bile bu başarı, kişi için o kadar da inanılmaz bir gelişme olmaz. Dolayısıyla sevilmeyen iş veya zevk alınmayan ilgi alanı ile ilişkili olan bir meslek çekilmez.
O zaman sevilen bir ilgi alanıyla ilişkili olan bir meslek bizi mutlu eder mi? Buna da net bir cevabım yok fakat her zaman mutlu etmeyebilir. Evet, sevdiğimiz işleri yapıyor olacağız ve bir çok kişiye eziyet olan çalışma saatleri bizim iple çektiğimiz zamanlar olacak. Fakat düşünmemiz gereken bir sürü değişken var. Mesela iş yerimizin patronu ve çalışma şartları, çalışma ortamı; yaptığımız mesleğin sektördeki konumu, iş imkanlar ve ortalama maaş miktarı. Bunların en az bir tanesinin yolunda gitmemesi gayet normal. Ama o zaman hiçbir mesleği yaparken mutlu olamayabilir miyiz? Bence bunun yanıtı biraz da karşılaştığınız olumsuzlukların boyutu ve de sizin bu sorunları çözme motivasyonunuzda saklı. Ve inanıyorum ki sevdiği işi yapan insanlar için bu zorluklar aşılamayacak derecede görünmeyecektir.
Ve de son olarak, mutlu bir hayat sürmemizde eminim ki doğru ve yerinde meslek seçiminin bir katkısı vardır. Fakat çok mutlu olmak yalnızca kariyerimizle ilişkili değildir. Dolayısıyla her sevdiği mesleği yapan kişi çok mutludur denemez çünkü hayatımız yalnızca mesleğimizden ibaret değil, başımıza gelen bir sürü kötü olay var ve bunlar sağlık, para, aile ve arkadaş ilişkileri gibi nedenlerden olabilir. Bunda da -takdir edersiniz ki- seçtiğiniz mesleğin kesinlikle bir suçu yoktur.