Her geçen gün gelişen , sanayileşen ve nüfusu artan bir dünyada yaşıyoruz. Bu da demek oluyor ki işin içine teknolojinin girmediği dallar her geçen gün azalıyor. Eğitim-öğretim, ticaret, sağlık hatta her acıktığımızda elimizi atıp yediğimiz yiyeceklerin bile bir teknoloji ürünü sonucunda ortaya çıkması bu durumu kanıtlar niteliktedir.
Tarımsal üretim de en başta doğal olarak organik tarım olarak başlamıştır.Ülkemiz de de başlarda teknolojik gelişmelerden uzak kalınmasına rağmen son yıllarda nüfusunun artması, piyasa şartları ucuz ve bol üretimi mecbur hale getirmiştir. Bu da yeni teknolojiler ve de gen teknolojisinin tarımda uygulamaları ile bizleri tanıştırdı. Peki neden? Aslında açıklaması oldukça kolay küçük bir arazide organik tarıma göre 10 kat daha verimli ürün yetiştirmek, raf ömrü uzun ürünler piyasaya çıkartmak, az emek ve az para harcayarak organik tarıma göre çok daha fazla ürün üretmek kulağa hiç fen gelmiyor peki süreç sonunda ortaya çıkan ürünlerde bu kadar avantajlı ve insan sağlını tehdit etmeyen nitelikte mi? Cevap ne yazık ki hayır.Hiç düşündünüz mü son zamanlarda artan kanser vakaları, down sendromlu veya vücudunda fiziksel eksiklikleri olan çocukların daha çok dünya ya gelmesinin sebepleri ne olabilir?
1950 li yıllarda tarım için zararlı böcekleri öldürmek için bize övgü dolu reklamlarla sunulan ilaçların (DDT) bugün toprağın, suyun ve insan sağlığının en büyük kabusu olması bir tesadüf mü? Ogün mucize ilaç olarak sunulan DDT bugün toprağı suyu ve insanı zehirleyen bir suçlu. Eğer gerekli tedbirleri almaz, israf ekonomisini düzene koymaz isek çok kazanmak isteyen aç gözlü piyasa gen teknolojisi ile de bizleri geri dönülmez zararlar verebilir.
Fakat yine de teknolojinin tarım üzerindeki bazı avantajlarını da göz ardı etmek doğru olmaz. Mesela modern tarım makineleri olan biçerdöverler traktörler ve diğer tarım araçları sayesinde artık kas gücü olmadan geniş ve büyük alanları hasat edip kas gücüyle haftalarımızı alan işleri yalnızca 2 saatte halledebiliyoruz ya da diğer bir örnek olarak akıllı sulama sistemleri sayesinde toprağı veya bitkiyi aşırı sulama nedeniyle oluşabilecek zararların ve fazla su israfının önüne geçebiliyoruz.Bu sayede su tasarrufu sağlandığı gibi bitkiler de sudan kaynaklı bir zarara uğramıyor.
Günümüzde teknolojik gelişmeleri artısını eksisini düşünerek, toprağımıza suyumuza ve gelecek nesillerimize verebileceği fayda ve zararlarını iyi hesaplayarak kullanmalıyız. Bu da aslında teknolojiyi sadece kullanan değil üreten bir toplum olmamıza bağlıdır. Bu şekilde dezavantajı avantaja çevirmeliyiz. İnsanların sağlınını sadece biraz para ve zaman için değiştirmeme bilincini sahip olmalıyız. Eğer ki hayatımızı ve gelecek nesillerimizi korumak istiyorsak sağlıklı beslenmeli ve toprağımızı suyumuzu verimli kullanabilmeliyiz.