Bu karşılaştırmayı yapmadan önce zihnin ne olduğunun tanımını yapmak isterim. Zihin; bütün yaşanmışlıkları, anıları, geleceğe dair planları, öğrenilenleri kısacası her şeyi saklayabilen sossuz bir bellektir.
Zihnimizin nasıl çalıştığı hala tam olarak keşfedilebilmiş değildir. Olaya bu açıdan baktığımızda zihin bedene göre çok daha kapsamlı bir mekanizmadır. Hatta bedenimiz zihnimiz tarafından yönetiliyor diyebiliriz. Zihin tarafından yönetilen bir bedenin de kendisine eşit veya üstün olduğunu düşünmemiz zihnimize biraz haksızlık olur. Bunu örneklendirmek gerekirse; voleybol oynayan birinin ilk olarak oyunun kurallarını öğrenebilmesi için zihnini faaliyete geçirmesi şarttır. Kuralları öğrenen sporcu sahaya çıktığı ilk andan son ana kadar zihniyle hareket eder. Servis atarken kolunu kaldırıp topa vurma komutunu bile zihninden alır.
Kısacası bana göre zihin olmadan beden bir hiçtir. Bedenimizle yaptığımız şeyler ister çok kuvvet isteyen bir iş olsun ister basit bir iş zihnimizin yardımı olmadan bunu başarabilmemiz mümkün değildir.