Biz insanlar birbirimizden farklıyız. Fiziksel, zihinsel ve duygusal olarak. Bazı insanlar birbirini andırsa da bizleri ayıran bazı temel özellikler vardır. Yüzümüz, DNA’mız, parmak izimiz, sesimiz…Bunlardan en önemlisi sokakta yürürken, toplu taşıma kullanırken, markette alışveriş yaparken veya sosyal medyada paylaşım yaparken en alakasız insanların bile görebildiği yüzümüz. Yüzümüz bizim aynı zamanda kimliğimizdir. Örneğin bir suçlu aranıyor. Suçlunun önce kamera kayıtlarından yüzü incelenir ardından kayıtlı verilere bakılarak kimliği öğrenilir. Peki neden parmak izimiz ya da sesimiz değil? Çünkü parmak izimizi ve sesimizi gelen geçen herkes görüp, işitemez. Fakat yüzümüz herkese açıktır.
Önemli eşyalarımızın bize ait olduğunu kanıtlarken de yüzümüzü kullanırız. Örneğin teknoloji alanında. Maddi değeri ve aynı zamanda manevi değeri yüksek olan telefonlarımıza herkesin erişmesini istemeyiz ve çalınma gibi durumlarda suçluların bilgilerimize erişmesini engellememiz gerekir. Bunun için şifre koyarız, parmak izimizi ekleriz, yüz tanıması koyarız. Bu yöntem bazı telefonlarda olmasına rağmen bazılarında yoktur. Önümüzdeki yıllarda bu yöntem yaygınlaşacaktır.
Çin gibi bazı ülkelerde yüz tanıma uygulaması hayatın birçok alanına yayılmıştır. Yüz tanıma ATM’lerde, restoranlarda, üniversitedeki kız yurtlarında ve umumi tuvaletlerde kullanılmaktadır. Bu uygulamanın bazı sebepleri kural ihlallerini hızlıca tespit etmek ve suçları engellemektir. Gerçek olaylardan örnek verecek olursak Çin’de hız limitini aşan sürücünün yüzünü algılayan sistem, sürücünün bilgilerine yirmi dakika içerisinde erişilmesini sağlamıştır. Ayrıca umumi tuvaletlerden kağıt çalan insanlar da tespit edilmiş, cezaya çarptırılmışlardır.
Yüz tanıma özelliği kimlik tespit etme, suçluları yakalama, özel eşyaların ve mülklerin kolayca kişi sahibine ait olduğunu kanıtlama açısından önemli bir yere sahiptir. Fakat kötü yanları yok diyebilir miyiz? Tabiki hayır, çoğu şeyin iyi yanları olmasına rağmen kötü yanları da vardır. Mesela varlıklı insanların fotoğrafları veya yapay maskeleri ile sistem kandırılabilir. Yüz hatları birbirine çok benzeyen iki insan karıştırılıp yanlış kişi cezaya çarptırılabilir. Aynı zamanda sistem etkisiz hale getirilebilir. Fakat bu şekilde düşünürsek hiçbir zaman kendimizi güvende hissetmeyiz. Çünkü dünyada birbirinden çok kötü kalpli ve art niyetli insan bulunmakta. Bu insanlar ne yapıp ne edip bizi tehlikeye sokabilirler. Bu nedenle yüz tanıma uygulamasının da kesin bir güvenlik yöntemi olduğu tartışılır.
Sonuç olarak yüz tanıma teknolojisini gelecekte hayatımızın pek çok alanında görebileceğiz. İyi veya kötü bir sistem olsa bile. Sizce bu yöntem güvenli mi? Peki yüzümüz gerçekten teknolojik anahtarımız mı?
Kaynakça;
https://www.milliyet.com.tr/amp/teknoloji/cin-tum-ulkeyi-kapsayacak-yuz-tanima-sistemi-gelistiriyor-2536245